Bazen hayat tam anlamıyla bir fırtına gibi üzerimize geliyor. Ne kadar hazırlıklı olursak olalım, sarsıyor, yıpratıyor, savuruyor bizi. Ama geçiyor… Ve sonra geriye bakıp, “İyi ki atlattık” diyebiliyoruz.
Kırılmalar oluyor. Kaybedilenler, boşalan kadehler, yetmeyen kelimeler… İlk başta sanki her şey sonsuza kadar gitmiş gibi geliyor. Ama zamanla fark ediyoruz ki, yerlerine yeni başlangıçlar geliyor. Yeni kelimeler, yeni umutlar, yeni yollar… Geçmez sandığımız acılar bile hafifliyor, bize sabrı, gücü, hoşgörüyü öğretiyor.
İşte o zaman anlıyorsun: insan alışıyor. Acılara, kırıklara, kayıplara… Hayatın sert yanına. Ama bu alışmak pes etmek değil; tam tersine yeniden başlamayı öğrenmek. Her kırık, her yara biraz daha güçlü olmamızı sağlıyor.
Ve sonra bir bakıyorsun, bahar gelmiş. Doğa yeniden yeşermiş. Biz de öyle… Fırtınalardan sonra kendi baharımızı buluyoruz. Yeni cümleler kuruyoruz, yeni hayaller tasarlıyoruz. Hayat bazen ağır, bazen zor; ama her defasında yeniden filizlenmeyi bilen bir şey. Biz de öyleyiz.
Belki de hayatın sırrı budur: fırtınalara teslim olmamak, kırıklardan ders almak ve her baharda yeniden filizlenmek. Ve evet… bunu yaparken arada durup gülmeyi, nefes almayı, kendimize küçük bir kahve ya da çay ısmarlamayı da unutmamak. Çünkü küçük molalar da hayatın bir parçası.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Halime Önen
HAYAT FIRTINALARI
Bazen hayat tam anlamıyla bir fırtına gibi üzerimize geliyor. Ne kadar hazırlıklı olursak olalım, sarsıyor, yıpratıyor, savuruyor bizi. Ama geçiyor… Ve sonra geriye bakıp, “İyi ki atlattık” diyebiliyoruz.
Kırılmalar oluyor. Kaybedilenler, boşalan kadehler, yetmeyen kelimeler… İlk başta sanki her şey sonsuza kadar gitmiş gibi geliyor. Ama zamanla fark ediyoruz ki, yerlerine yeni başlangıçlar geliyor. Yeni kelimeler, yeni umutlar, yeni yollar… Geçmez sandığımız acılar bile hafifliyor, bize sabrı, gücü, hoşgörüyü öğretiyor.
İşte o zaman anlıyorsun: insan alışıyor. Acılara, kırıklara, kayıplara… Hayatın sert yanına. Ama bu alışmak pes etmek değil; tam tersine yeniden başlamayı öğrenmek. Her kırık, her yara biraz daha güçlü olmamızı sağlıyor.
Ve sonra bir bakıyorsun, bahar gelmiş. Doğa yeniden yeşermiş. Biz de öyle… Fırtınalardan sonra kendi baharımızı buluyoruz. Yeni cümleler kuruyoruz, yeni hayaller tasarlıyoruz. Hayat bazen ağır, bazen zor; ama her defasında yeniden filizlenmeyi bilen bir şey. Biz de öyleyiz.
Belki de hayatın sırrı budur: fırtınalara teslim olmamak, kırıklardan ders almak ve her baharda yeniden filizlenmek. Ve evet… bunu yaparken arada durup gülmeyi, nefes almayı, kendimize küçük bir kahve ya da çay ısmarlamayı da unutmamak. Çünkü küçük molalar da hayatın bir parçası.