Geçmişi 19. yüzyılın sonlarına dek uzanan ve yaklaşık 140 yıllık tarihiyle kentin endüstri mirasının önemli öğelerinden biri olan Alsancak Tekel Fabrikası, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yürütülen restorasyon çalışmalarının ardından İzmir Kültür Sanat Fabrikası olarak yeniden hizmete girdi. İlk olarak 1952’de açılan ve Nisan 2023’te İzmir Kültür Sanat Fabrikası yerleşkesine taşınan İzmir Resim ve Heykel Müzesi ise Tanzimat Dönemi’nden günümüze uzanan eserlerden oluşan dikkat çekici bir koleksiyona sahip. Aralarında Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Sanat Tasarım Mimarlık Fakültesi Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Dilek Toluyağ‘ın da bulunduğu Resim, Heykel ve Seramik sanatının önde gelen sanatçılarının eserlerinden oluşan koleksiyonuyla müze, ziyaretçilerini keyifli bir sanat tarihi yolculuğuna davet ediyor. İzmir Resim ve Heykel Müzesi, Tanzimat Dönemi’nden bugüne uzanan eserlerden oluşan dikkat çekici bir koleksiyonu ziyaretçileriyle buluşturuyor.
İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nın açılış törenine, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Vali Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir milletvekilleri ve adayları ile kültür ve turizm sektöründen temsilcilerin katıldığı fabrika, kentin ve bölgenin tarihi ile sanatsal belleğine ışık tutan müzeleri, zengin kaynak koleksiyonuyla bilginin kapılarını aralayan kütüphaneleri, kültür sanat atölyeleri ve açık hava etkinliklerine de uygun olan geniş peyzaj alanıyla, her yaştan kullanıcı için farklı kullanım olanaklarına sahip bir kültür sanat merkezine dönüştürüldü.
Aynı zamanda AK Parti Milletvekili adayı da olan Bakan Kasapoğlu törendeki konuşmasında, “İzmir’de bir Kültür ve Sanat Vadisi halkla buluştu. Türkiye son 21 yılda çok ciddi bir dönüşüm hikayesi yazdı ve bu dönüşüm Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki vizyonun eseridir.” dedi.
İzmir ve Türkiye için sevindirici bir eserin daha hayata geçtiğini kaydeden Bakan Kasapoğlu, “Halkımızın her bir imkana erişmesi, fırsat eşitliği, hükümetimizin en büyük gayelerinden biri. Kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla, engellisiyle herkesin her imkana erişimi büyük ölçüde başardığımız bir hedef. Özellikle eğitimde, sağlıkta ve diğer alanlarda. Hayat çok dinamik ve bu dinamizme uygun şekilde yöneticiler olarak bu sürecin en önünde yer almamız gerekiyor. Vatandaşlarımızın hizmete adil ölçüde ulaşabilmesi için yoğun çaba gösteriyoruz. Kültüre de sanata da spora da aynı vizyonla bakıyoruz.” diye konuştu.
Bakan Kasapoğlu’nun ardından mikrofonu alan Bakan Ersoy da güzel İzmir için 140 yıla yakın tarihe sahip Alsancak Tekel Fabrikası’nı kültür sanat kompleksine dönüştürdüklerini söyledi. Bakanlık olarak tarihî ve kültürel varlıkların korunması için hem yurt içi hem de yurt dışında çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Ersoy, şöyle konuştu:
“Kültürümüze ait eserleri restore ederek gün yüzüne çıkarıyoruz. Yerinde değerlendirmeyle, yerleşke içinde bulunan düzgün fabrika yapıları korundu. Tahrip olan kısımları da aslına uygun olarak yeniden onararak fabrikanın orijinal yapısını muhafaza ettik. Herkesin yeni buluşma noktası olabilmesi için 20 bin metrekare kapalı alanın içerisinde kültür ve sanata dair her türlü faaliyete yer verdik. Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, İzmir Resim ve Heykel Müzesi, Atatürk İhtisas Kütüphanesi, Alsancak Halk Kütüphanesi, Türk Dünyası Müzik İhtisas Kütüphanesi, sanat ve eğitim atölyeleri, açık hava sinema, sergi alanları ve geniş peyzaj alanıyla kentin kültür ve sanat yaşamına yön verecek kültür sanat merkezinin kapılarını ziyaretçilere açıyoruz.”
Açık hava alanında yapılan peyzaj çalışmalarıyla yeni bir yeşil alanı da İzmir’e kazandırdıklarını belirten Bakan Ersoy, yeni nesil kültür sanat merkezi haline getirilen İzmir Kültür Sanat Fabrikası’nda yer alan Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nin kentin tarihini keşfetmek isteyenler için tematik sergileriyle yeni nesil bir müze deneyimi sunacağını da sözlerine ekledi.
Fabrika olarak kullanıldığı dönemin izlerini de taşıyan 7 bin 240 metrekarelik iki katlı yapının zemin ve birinci katında arkeoloji, ikinci katında ise etnografya eserleri sergilenecek.
