Türkiye’min teminatı genç ülküdaşlarıma gönülden sohbet etmek, seslenmek ve hatırlatmalarda bulunmak istedim. Başbuğumuzun dediği “bozkurtlarım”, Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin dediği gibi “Yürekleri millet sevgisi ile çarpan Bozkurtlarım,
Asırlardır devam eden bu yolculuğun, bir kesitinde, ecdada layık evlatların başarılarını bozkurt yüreklerle paylaşacağım için kıvançlıyım.
Orhun’dan gelen buyrukları yüreğinde taşıyanları, Yüce peygamberin mübarek müjdesine sarılanları,
Anadolu’nun kilidini açan erenlerin inancını yaşatanları, Ertuğrul Gazi’nin mirasını el üstünde tutanları, Fatihin vizyonunu kucaklayanları, yedi düvele dersini veren Milli Mücadele’nin yaşayan temsilcilerini, Mustafa Kemal’in “ya istiklal ya ölüm” kararını gönüllerinde, Başbuğumuz Türkeş Beyin “üç hilalini“ ufuklarında taşıyanları selamlıyorum.
Türkiye’min teminatı ülküdaşlarım,
Ülkücü hareketin pırıl pırıl gençleri diyor ki; milliyetçiyim, ülkücüyüm, milletimin son gücüyüm, dün var olanlar bugün yoklar, ben yine olacağım, ben yine duracağım.
İnancım odur ki, mazlumun sesine, Müslüman’ın hasretine, Türklüğün ülküsüne bir güneş gibi doğacağım. Köklerim Orta Asya, gövdem Anadolu, dallarım Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu’dur. Binlerce yıl geride kalmış, her engeli yıkacağım. Asırlar bana vız gelecek, çağları bir bir aşacağım. Tarih tanık, insanlık şahittir.İşte dava, işte ülkü, işte hareket, işte millet. Dünyaya yön verme, insana insanlığı öğretme, batıla hakikati gösterme, Cihanın yönetimine talip olma, asırlarca bir kutlu emanet gibi yürekten yüreğe taşınıp durdu.
Bir ilahi talih gibi, bir mukaddes görev gibi geldi ülkücü gençliğin omzuna kondu. Bu ülkü, Tonyukuk’ta, Nizamülmülk’de vardı. Bugünlere ulaştı. Bu ülkü, İbn-i Sina’da, Uluğ bey’de vardı. Bugünlere taştı. Bu ülkü, Hayme Ana’nın ninnilerinde vardı. Bugünlere erişti. Bu ülkü, Hacı Bektaş’ın dualarında vardı. Yankısı arşa ulaştı.
Bu yüksek değerleri temsil etmesini hedeflediğimiz milli devletimizin, Türklük, İslamlık ve insanlığın barış, huzur, adalet ve esenliği için, yeryüzünün en güçlü devleti olmasına çalışmaktır.” Ülkücülük ise buna baş koymuş, yüreğini ve gönlünü bu hedefe kilitlemiş, bu değerlerle şuurlanmış millet evladının unvanıdır, şeref payesidir.
Ülkü, değişeni hiç gelmeyecek olan sonsuz vatan nöbetidir.
Ülkü, ha ekmeğini yemişim, ha uğruna kurşun diyenlerin yurt sevgisidir.
Ülkü, çileye talip, meşakkate razı olacakların sınav yeridir.
Ülkü, şerefin, haysiyetin, dik duruşun,eğilmez başın zirvesidir.
“Ülkücü görünmek kolay, ülkücü olmak zor, ülkücü kalmak ise çok daha zordur.” derken kastettiğim de budur.Şuur ülkücü kalabilmenin ön şartıdır. Kendimizi düzeltirsek Türkiye’yi de düzeltiriz. Kendimizi geliştirirsek, ülkemizi de geliştiririz. Zira, bizi “ülkücü” yapan en belirgin yönümüz, şahsi beklentilerimizi milli geleceğimiz ve hedeflerimiz içinde eritebilmiş olmamızdır.”
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin 15 yıl önce yapmış oldukları konuşmadan kısa bir bölüm aldım çünkü biz dün neysek bugün oyuz. Ülkümüz bir, hedefimiz bir !
Ne mutlu Türküm diyene!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ÜLKÜCÜ GENÇLER
Döne DOĞUTEKİN
Alemdağ MHP Kadın Kolları Başkanı
En Çok Okunan Haberler