Çankırı Özel Karatekin Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzman Dr. H. İlhan Arslanpençe, kadınlarda oldukça yaygın görülen myomlar hakkında halkımızı bilgilendirdi. Myomların hamilelik döneminde de ortaya çıkabildiğini söyleyen Arslanpençe, “Leiomyomlar (düz kas tümörleri) 20 yaş altındaki kadınlarda nadir, 40 yaş üzerindeki kadınların yaklaşık %1O’unda görülürler. Doğurganlık dönemdeki kadınların ise %20-25’inde leiomyom olduğu hesaplanmaktadır. Myomlar büyüdükçe hamileliği olumsuz etkileyebilmektedir.” dedi.
Dr.H. İlhan Arslanpençe sözlerine şöyle devam etti:
“Myomlar gebelikte şiddetli karın ağrılarına, doğum kanalının tıkanmasına, bebeğin doğumda baş dışında anormal doğum pozisyonlarına (yaklaşık 2,5 kat artış), gebelikte erken dönem düşüklerine (yaklaşık iki kat artış) , erken doğuma (%11-15 arası artış), doğum sonrası aşırı kanamaya, plasenta previaya(2 kat artış) bebeğin eşinin anormal yerleşmesine, sezeryan oranının artmasına, doğum süresinin uzamasına, dekolman plasentaya (plasentanın erken ayrılması %3-7,5 oranında) yol açabilir. Rahim kanalı veya rahim ağzına doğru yerleşmiş myomlar saptandığında sezaryene ihtiyaç olabilir. Sezaryen operasyonlarında uygun şartlarda tecrübeli ellerde myomlar da alınabilir.
Anne adaylarının yaklaşık %5’inde myom görülebilmektedir. Vakaların bir kısmında myomlar hamilelik üzerinde etkili olmayabilir. Ancak myomların boyutu büyük olduğunda bazı problemlere yol açabilirler. Bu problemlerin başında düşük, erken gebelik kanamaları, erken doğum, plasenta yerleşim anomalileri, bebeğin suyunun erken gelmesi, erken plasenta ayrılması ve doğum sonrası plasentanın ayrılmaması yer alır. Anne adaylarında görülen myomların % 30’u hamilelik sırasında büyür. Bu büyüme en yoğun hamileliğin ilk 10 haftasından sonra görülür.
Myomlar bazı vakalarda hamileliğin ikinci ve üçüncü evresinde büyümeye devam edebilir. Myoma giden kan miktarı yetersiz kalarak dejeneratif değişiklikler denilen myomun kısmi veya tam olarak kangren durumu oluşabilir. Kırmızı dejenerasyon denilen bu durum çoğunlukla aşırı karın ağrısı ve hassasiyete sebep olur, apandisitle karıştırılabilir veya erken doğuma da neden olabilir. Ağrıya karşı yatak istirahati ve ağrı kesiciler verilebilir. Ancak sancıları durdurmak için uygun ilaçlar kullanılmalıdır.
Sezaryen esnasında miyomlar da alınabilir!
Sezaryen esnasında myomektomi, genel olarak korkulan bir işlemdir. Küçük saplı-dışa doğru büyüyen myomlar dışında sezaryen esnasında myomektomi yapılması, teorik olarak kanama riski içermesi nedeni ile klasik kitaplarda önerilmemektedir. Gebelikte myomlar saptandığında sezaryene ihtiyaç olabilir. Myomlar sadece hamilelikte sorun yaratmaz. Doğum ardından etkin uterus kasılmalarını bozup aşırı kanamaya sebep olabilirler. Myomun yer ve büyüklük açısından uygunlarsa uygun sezeryan myomektomi teknikleriyle sezaryen esnasında alınabilirler. Bu da hastayı emzirme süreci ve sonrasında myomun alınması için ikinci bir ameliyat olması yükünden kurtarır. Ancak bazı vakalarda myomlar hamilelikte rahim fazla kanlandığından, sezaryende aşırı kanamaya neden olabilir. Bu durumda sezaryen esnasında alınmazlar.”
