reklam
reklam
DOLAR32,2053% -0.22
EURO35,1156% -0.22
STERLIN41,0337% -0.05
FRANG35,4067% -0.62
ALTIN2.500,70% 1,40
BITCOIN66.840,191.987
reklam

REKTÖR ÇİFTÇİ’DEN GELECEĞİMİZ VE GENÇLERİMİZ KONULU KONFERANS

Yayınlanma Tarihi : Google News
REKTÖR ÇİFTÇİ’DEN GELECEĞİMİZ VE GENÇLERİMİZ KONULU KONFERANS
reklam

Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Rektörü Prof. Dr. Harun Çiftçi, “Gençliğimiz ve Geleceğimiz” söyleşisinde Çankırı Hacı Murad-ı Veli Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile bir araya geldi. Rektör Çiftçi “Öncelikli olarak Ramazan ayı hepimiz için hayırlı olsun. Allah, inşallah oruçlu geçirdiğimiz günlerin kat kat semeresini verir ve tuttuğumuz oruçlarımız akıbetimiz noktasında bizlere önemli birer referans olur.” sözleriyle konuşmasına başladı.

“Büyük bir millet olabilmek büyük imtihanları aşabilmek ile olur.”

“Kısa bir süre önce iki büyük depremle yüzleştik. Depremlerde vefat eden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize ise bir kez daha baş sağlığı diliyoruz. Geride kalanlara da geçmiş olsun diyoruz. Millet olarak tarihte çok büyük olaylarla yüzleştik. Zaten büyük bir millet olabilmek büyük imtihanları aşabilmek ile olur. Bin yıl önce de, beş yüz yıl önce de, yüz yıl önce de depremler oldu. Şehirler neredeyse yer değiştirdi. İnsanların, o şehirlerde sağ kalanların olmadığını ifade eden beyanları oldu. Ama bu topraklar yine bizim topraklarımız. Bu vatan, yine bizim vatanımız. Biz günümüzün teknolojisiyle birlikte o şehirleri yeniden inşa edeceğiz. Geleceğe yatırımlar yapacağız.”

“Nerede bir sıkıntı varsa, orada insanlara kucak açan hep Türk milleti olmuştur.”

“Tarihte toplumların bir milletleşme süreçleri vardır. Binlerce yıl öncesinden günümüze kadar gelen milletler içerisinde ise değerlerini muhafaza edebilmiş çok az sayıda topluluk olmuştur. İşte bu topluluklardan biri de Türk milletidir. Türkler, İslamiyeti kabul ettikten sonra müthiş bir kültür değişimi yaşamış, sosyal dönüşümlerini gerçekleştirmiştir. İslamiyet ile birlikte, Türkler artık gittikleri her yere bir gaye için gitmiştir. Bu gaye, Allah’ın rızasına ve milletin duasına talip olma aynı zamanda âleme nizam verme davasıdır. Yani, Allah’ın isminin yüceltilmesi veya âleme nizam verme davası diyoruz. Dolayısıyla da gittiğimiz her kıtada, bu husus ve bu beklenti içerisinde, oradaki insanların da güvenliklerini kendimize bir emanet kabul ediyoruz. Türkler, gittiği her yerde İslamın adaletini götürmüş ve İslam hukukunu uygulamış, kısaca İslamın müsaade etmediği hiçbir şeyi yapmamaya özen göstermişlerdir. Bu nedenle gittikleri yerlerde İslam hukukuna göre şekillenen ortamlar kurmuşlardır. İşte bu ortamlar vesilesiyle de oradaki milletlerin kendi değerlerini ve kültürlerini muhafaza edebilmesine de bir anlamda müsaade etmişlerdir. Onların değerlerinin savunucusu ve koruyucusu da yine Türk milleti olmuştur. Yine dünyada nerede bir sıkıntı varsa orada da hep bizim milletimiz olmuştur. Çok büyük depremlerle yüzleşen farklı coğrafyalardaki insanlara, İspanya’daki Yahudilere yine Türkler kucak açmıştır. Son zamanlarda Myanmar’da insan hakları noktasında ciddi problemlerin yaşandığı ve Müslüman insanların oldukça sıkıntı çektiği bir dönemde de yine Türk milleti yardıma koşmuştur. Nerede bir sıkıntı varsa, orada insanlara kucak açan hep Türk milleti olmuştur. Çünkü bu İslam’ın bir emridir. Müminler ancak ve ancak kardeştir. Dolayısıyla onların sıkıntıları bizim sıkıntılarımız, onların hissiyatları bizim hissiyatımızdır anlayışı, milletimizin temel bir anlayışı haline gelmiştir. Bu gayretler neticesinde liderlik konusunda milletimize çok büyük sorumluluklar verilmiştir.”

Rektör Çiftçi’den Gençlere Türkiye Yüzyılı ile İlgili Önemli Nasihatler

“Şu an önümüzde yüzyıllık bir süreç var ve ülke olarak geldiğimiz nokta itibariyle lider ülke olma potansiyelini devam ettiriyoruz. İnanıyorum ki bu doğrultuda, bugün bu sıralarda oturan siz değerli öğrencilerimizin de geleceği inşa etme noktasında çok ciddi katkıları olacaktır. Bizler de zamanında bu sıralardan geçtik. Hocalarınız da zaman zaman sizlerle anılarını paylaşıyorlardır. Gerçekten oldukça zor bazı dönemlerden geçtik. Bugün, bu zor dönemlerden gelen insanlar bir gaye ve bir amaç için çalışıyorlarsa; daha rahat, daha donanımlı bir ortamda yetişen siz değerli gençlerimizin geleceğe bizlerden çok daha güzel katkılar sağlayacağına olan inancımız tamdır. Gençlerimizin bizlerden ve bizlerin de gençlerimizden bazı beklentileri var. Kıymetli arkadaşlar, bizde asla ve asla nemelazımcılık yoktur. Nerede sıkıntıya düşmüş bir insan varsa biz onların yanında olmak zorundayız. Bu bizim ortak hissiyatımızdır. Dolayısıyla, bulunduğumuz ortamda geleceği inşa etme noktasında hep beraber aynı idealler doğrultusunda bazı rotalar çizmemiz ve yol haritamızı belirlememiz gerekiyor. Bizlere gelen bilgilerden; yeni bilgiler üretmeli, yeni projeler geliştirmeli; yeni teknolojiler, yeni bilimsel anlayışlar ve yeni bilimsel metotlar ortaya koymalıyız. Bizim zamanımızda üç beş tane idealist insanın omuzlarından Türkiye bugün bu hale gelmişse, sizler gibi yüzlerce, binlerce, on binlerce idealist insanların omuzlarında gelecekte neler olmaz ki! O yüzden kendimize güveneceğiz. Bu özgüvenimizi, milletimizin değerlerinden, ürettiğimiz bilgilerden, tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizin kodlarından alacağız. Hayatın her safhasında bir ilim öğrenme mecburiyetiniz var. Öğrendiğiniz ilimler sizlerde bazı değişiklikler yapacak. Bu değişiklikler olgunlaşma sürecini ortaya çıkaracak. Dolayısıyla, bu dönüşümü kendi içimizde ve kendi kültür kodlarımızla yapabildiğimiz zaman, çevremizi ve toplumumuzu da etkileyerek bir sosyal dönüşümü sağlayabiliriz. Buna toplumsal dönüşüm ve tekâmül diyoruz. Bu, istenilen yönde toplumu dönüştürmektir. Toplumu dönüştürmeyle ilgili ise farklı toplum mühendislikleri vardır. Toplum mühendislikleri, algılar üzerinden toplumu belli bir potaya getirmek ister. Kendi değerlerimiz üzerine kendi potansiyellerimiz üzerinden bir dönüşüm ve haykırış ile birlikte sözümüzü, düşüncemizi, ideallerimizi ortaya koymamız gerekiyor. İşte bu nedenle bizler, toplum mühendisliğine son derece karşıyız. Dolayısıyla toplumsal dönüşümü veya tekâmülü, nitelikli insan faktörü ile yapacağız.”

Rektör Çiftçi’den Literatüre Katkı Sağlama Vurgusu

“Bizim dönemimizde kitaba ulaşma konusunda sıkıntılarımız vardı. Okullarda kütüphanelerimiz sınırlıydı. Günümüzde bilgi kaynakları çeşitli, zengin ve ulaşılabilir olması nedeniyle gençlerimiz bunlardan istifade etmeye özen gösteriyorlar. Yapılan araştırmalara göre, genç dediğimiz ve 24 yaşına gelen grup içerisinde okuma oranımız %79’dur. Bu çok güzel bir değer. Yani bizim gençliğimiz okuyor. Bu okuyan gençlik gelecekte gerçekten güzel şeyler yapacaktır. Bilimsel bir çalışma yaparken ilk olarak amacımızı belirliyoruz. Amacımızı belirledikten sonra, bu amaçla ilgili hedeflerimizi nasıl gerçekleştireceğimizi literatür ışığında ortaya koyuyoruz. İngilizce anlamı edebiyat olan literatür, bilimsel ortamlarda üretilmiş, harmanlanmış ve sınanarak ortaya koyulmuş bilgilerin tamamıdır. Dolayısıyla, o hedeflerin gerçekleşmesiyle ilgili literatürde yapılan çalışmaları anlatıyoruz. Çalışmaları anlattıktan sonra çalışmamız buna ne gibi bir katkı sağlayacak bunu dile getiriyoruz. Bir diğer nokta özgünlüktür. Mevcut çalışmalar perspektifinde çalışmamızın getireceği yenilikleri ortaya koyuyor ve literatüre sağlayacağı katkıları dile getiriyoruz. Buna özgünlük diyoruz. Bu yönüyle de literatüre, dünya bilimine ve bilimsel literatüre katkı sağlamalıyız. Bunları yapabilmemiz için ise literatürü öncelikli olarak incelememiz ve hakim olmamız gerekiyor. Dolayısıyla sizlerin de güncel konularda kendinizi yenilemeniz gerektiğini düşünüyorum.”

“Bilgi Emanettir ve Paylaşılmalıdır”

“Girdiğim her ortamda ifade ediyorum: çevreci olmak zorundayız. Bu bizim dinimizin de bir gereği. Çevremizi temiz tutacağız, çevreci olacağız. Gençler, yeni enerji kaynakları ortaya koymalısınız. Yeni teknolojileri geliştirmelisiniz. Karbon emisyonunu sıfıra düşürmek için çareler bulmalısınız. Dünyada bu tür çalışmaların hangi noktada olduğunu araştırmalı ve bir sentez ortaya koymalısınız. Elde ettiğiniz birikimleri, başkalarıyla paylaşmanız gerektiğini de asla unutmamalısınız. Sosyal ilimler, fen ilimleri, sağlık ilimleri gibi ilimin farklı çeşitleri vardır. Dolayısıyla ilim, aynı zamanda Allahüteala’nın bir sıfatıdır. Bundan ötürü, onun tecellisi olduğu için de sınırsız bir alanı vardır ve o bizim bir anlamda ortak malımızdır. O yüzden bilgimizi paylaşacağız.”

“Çözüm önerisi olmayan eleştiri, gerçek manada kendini ikame etmiş sayılmaz.”

“Eleştirel düşünce, olaylara sebep ve sonuç bağlamında farklı bir yaklaşım tarzı ile bakabilmektir. Bu farklı yaklaşım tarzını sergilerken de ortaya bazı değerlendirmeler ve çözüm önerileri koymaktır. Çünkü çözüm önerisi olmayan eleştiri, gerçek manada kendini ikame etmiş sayılmaz. Olaylar karşısında eksiklikler ortaya konulmalı, mevcut durumun iyileştirilmesi, bu amaç için yapılması gerekenler ve dokunuşlar değerlendirilmelidir.”

“Bu yeni dünya düzeninde, medeniyetimizin kodlarıyla bir inşa hareketi yapabilmemiz gerekiyor.”

“Dünya yeniden şekilleniyor ve yeni bir dünya nizamı ortaya çıkıyor. Bu değişim süreci içerisinde birçok devletin beklentileri ve menfaatleri bulunmaktadır. Menfaatler söz konusu olduğu zaman, insan hakları görünmeyecek en ücra köşelerde saklanır, adalet unutulur, yeni sömürü şekilleri ortaya çıkar ve insanın insana tahakkümü başlar. Bu yeni dünya düzeninde, medeniyetimizin kodlarıyla bir inşa hareketi yapabilmemiz gerekiyor.  Bunun için de çok çaba sarf etmek, çok yönlü düşünmek ve araştırma yapmak zorundayız. Bu anlamda hocalarınız da sizin için en önemli kaynaklardır. Hocalarınızla da kafanıza takılan bazı hususları görüşebilir, tartışabilirsiniz. Tartışmak, aynı zamanda bizim ilim metotlarımızdan da biridir. Özetle, okullar rutinin gerçekleştiği dört duvar arsında olan bir yerden ibaret değildir. Tarihte büyük insanlar ya da büyük olaylar rutin dışında olanlar tarafından gerçekleştirilen olaylardır. Bizler farklı olanı gerçekleştireceğiz. Bunu ise kıymetli hocalarımızın rehberliğinde, kendimize bir yol haritası çizerek ortaya koyacağız.”

Atama ve akademik yükseltmelerimizde toplumsal katkı kriteri

“Çankırı Karatekin Üniversitesi olarak kapımızın da gönlümüzün de kampüsümüzün de sizlere hep açık olduğunu bilmenizi isterim. Üniversite-şehir buluşmalarını çok önemsiyoruz. Özellikle de gençliğimiz ile buluşmayı ayrıca önemsiyoruz. Bu doğrultuda yeni kararlar da aldık. Türkiye`de sadece bizim üniversitemizde olan ve atanma kriterlerine de koyduğumuz madde çerçevesinde hocalarımız alanlarıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgili etkinlikler düzenleyecekler. Bu etkinliklerle kıymetli hocalarımız sizlerle birikimlerini, çalışmalarını ve değerlendirmelerini paylaşacak. Bu noktada onlardan istifade etmenin yollarını bulacaksınız ve onlara aklınıza gelen sorularınızı yönelteceksiniz. Şu an, üniversite olarak özellikle lise öğrencilerimize yönelik TÜBİTAK eğitimleri veriyoruz. Öğrencilerimizin bilimsel çalışmalara katkı sunması ve bilim olimpiyatlarına katılmalarına yönelik olarak toplantılar yapıyoruz. Bu ağı, daha da genişleteceğiz. Nitekim İmam Hatipler ile ilgili de çalışan, konferans ve eğitimler çerçevesinde sizlerle buluşan arkadaşlarımız var. Bu konuda da çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek.”

“ÇAKÜ Uluslararasılaşma Faaliyetlerinde Önemli Adımlar Atıyor”

“Üniversitemiz büyüyor ve her geçen gün güçleniyor. Güçlendikçe de Çankırı`ya ve topluma katkı sağlıyor. Ancak, Çankırı Karatekin Üniversitesi sadece Çankırı’da olan bir üniversite değil, aynı zamanda da bir dünya üniversitesidir. Şu an 4 bine yakın uluslararası öğrencimiz, 55 ülkeden temsilcimiz ve dünyadaki 225 üniversiteyle de işbirliği anlaşmalarımız var. Erasmus+ Projesi kapsamında ise Türkiye`de birinciyiz. Çünkü biz gerçekten Erasmus haraketliliklerine ayrı bir önem veriyoruz. Eğitim hareketlilikleri, bir manada da bir kültürel hareketliliktir ve birçok öğrenci, önemli potansiyellerimizi ve dinamiklerimizi gittikleri yerlerde anlatıyorlar. Çok güzel dostluk ilişkilerimiz oldu. Örneğin Bulgaristan Turizm Bakanı artık bir Türk elçisi olmuştur. Bakanımız, Bulgaristan’da genç nüfus anlamında önemli sıkıntılar yaşadıklarını, gelecek noktasında endişelerini dile getirerek, ülkemizdeki gençleri ülkesine davet etti. Nüfus ve gençlik önemli bir parametredir. Çünkü gençlik gidince, o ülkenin geleceğinden asla bahsedemezsiniz. Biz de bu talebe duyarsız kalmadık. Şu an her yıl 100’ün üzerinde öğrencimizi Bulgaristan’a gönderiyoruz ve oraya staj hareketliliği yaptırıyoruz.”

Dünyadan Yeni Türkiye’ye Bakış

Yeni Türkiye’nin tüm dünyada adından söz ettiren bir ülke olduğunu ifade eden Rektör Harun Çiftçi, şunları söyledi:

“Günümüzde dünyayı yakından tanımak zorundasınız. Dünyayı, sadece televizyonlardan ve sosyal medyadan tanırsanız onların öngördüğü bir dünya profili içerisinde yaşarsınız. Bosna Hersek’e ilk defa gittiğimde, yıllardır Türk milletini Anadolu coğrafyasına sıkıştıran insanlara hakkımı helal etmediğimi haykırdım. Gittiğimiz her yerde, bizden bir parça var ve o kadar iyi, o kadar güzel bir parça ki, geçmişi yaşıyorsunuz. Ortak kültür ve değer hissiyatını paylaşıyorsunuz. Üsküp’e gidiyorsunuz, Üsküp sokaklarında çok güzel Türkçe konuşan insanlar var. Türkiye’deki birçok tarihi, kültürel merkezlere gidiyoruz. Ama öteye de gideceğiz. Üniversitemiz bu anlamda önemli bir zenginliğe ve potansiyele sahiptir. Erasmus kapsamında öğrencilerimiz farklı ülke kültürlerini tanımakla birlikte ülkemizin bugün geldiği noktayı ve atılımları, yeni Türkiye’yi çok daha iyi fark edebiliyorlar. Sizlerde gidip gördüğünüzde gerçekten eski Türkiye diye bir Türkiye olmadığını göreceksiniz. Bu noktada özgüvenimizi hissedelim. Tarihe bu perspektifte baktık, geleceğe de bu doğrultuda bakacağız. Bizler çok iş yapacağız. Bizler çok büyük dönüşümleri gerçekleştireceğiz. Gerçekleştirdiğimiz dönüşümde, insanlar daha rahat edecek. İnsanlar daha adil bir dünyada, daha temiz bir coğrafyada olacak. İnşallah bunları ilmik ilmik sizler işleyeceksiniz. Gelecekte bu söylediklerimiz doğrultusunda bizlere çok güzel sürprizleriniz ve hediyeleriniz olacağına inanıyoruz.”

Söyleşi, Rektör Çitçi tarafından öğrencilerin sorularını cevaplandırmasıyla birlikte sona erdi.

reklam

YORUM YAP