reklam
reklam
DOLAR32,2053% -0.22
EURO35,1156% -0.22
STERLIN41,0337% -0.05
FRANG35,4067% -0.62
ALTIN2.500,70% 1,40
BITCOIN66.970,000.306
reklam

NETELSAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÇANKIRILI İŞ İNSANI NECMETTİN UZUN: “YERLİ VE MİLLİ MARKA KULLANMAK MEMLEKET MESELESİ”

Yayınlanma Tarihi : Google News
NETELSAN YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÇANKIRILI İŞ İNSANI NECMETTİN UZUN: “YERLİ VE MİLLİ MARKA KULLANMAK MEMLEKET MESELESİ”
reklam

Yerli Sanayici İş İnsanları Derneği Kurucu Başkanı ve Netelsan Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Uzun, Medya Ankara ve Olay 18 mikrofonlarına değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin üretimde önemli bir mesafe kat ettiğine değinen Necmettin Uzun, yerli ve milli marka kullanmanın memleket meselesi olduğunu söyledi.

Yerli Sanayici İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Uzun, Medya Ankara ve Olay 18 mikrofonlarına konuştu. Aynı zamanda NETELSAN A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı olan Necmettin Uzun, Dernek hakkında bilgiler verdi.

Necmettin Uzun, Yerli Sanayici İş İnsanları Derneği yeni kurulan bir dernek. Neyi amaçladınız? Neden böyle bir isim seçtiniz? ” sorularına şu yanıtları verdi:

“Bu ismi seçmemizdeki en önemli sebep otuz beş yıldır ben sanayiciyim. Otuz beş yıllık sanayicilik döngümüzde de Türkiye’de yerli sanayinin, yerli markanın noktasında sorun olduğu, bu sorunlar sebebiyle de yabancı markaların tercih edildiği noktası toplum tarafından böyle bir algıyla yönetilmekteydi. Tabii otuz beş yıllık sanayiciliğimizin neticesinde şu andaki fabrikamızda tamamı yerli olmak üzere sıfırdan kutu hariç her şeyi üretir halde bir sanayiciyim ben. Ne üretiyorsunuz diyorsanız. Görüntülü diyafondan, anahtar prizine, hırsız alarmı, yangın alarmı, acil aydınlatma gibi inşaat sektörünün yüzde seksen zayıf akım ürünlerini üretiyoruz. Bunu niye söylüyorum? Tabii otomatikman bayiler kanalıyla Türkiye genelinde satış ve bayi organizasyonu olan bir firma olduğumuz için bu tür satışlar esnasında sürekli birçok kurum, kuruluşta da yabancı markaların öncelikli tercihinde olduğunu son senelerde daha fazla ağırlıkta görüyorum ben. Sonuçta bizim en büyük problemimiz üretmekse artık Türkiye üretiyor. Türkiye son yirmi yirmi beş yılda ciddi bir üretim teknolojisine ulaşmış durumda ki şu anda Savunma Sanayiinde geldiğimiz noktayı tartışmıyorum bile.

Bugün bir Alman, bir Fransız, bir İtalyan, bir anahtar prizi ne kadar iyi yapabilirse on katı iyi yapar düzeydeyiz. Bunu nasıl yapıyorsunuz diyorsanız artık teknoloji var. Bugün cep telefonuyla veya bir Google’a veya işte bir internet kanalıyla bir ürünün tepeden tırnağa A’dan Z’ye mükemmel bir üretimin nasıl yapıldığını herkes görebiliyor. Herkes de üretir durumda. Bundan mütevellit de şu anda bizim ürettiğimiz ürünlerin tamamı dünya standartlarında, Avrupa standartlarında kalite ve belgeleri olduğu halde bir gidiyoruz, ya Alman markası olsa daha iyi olur mu bir bakıyoruz kurum kuruluşlarda biz İtalyan markasını onayladık. Niye kardeşim? Ya onlar daha mı iyi acaba? Gibi şaşırtıcı olaylarla karşılaşıyoruz. Bugün bizim fabrikamızın bulunduğu alanda da bir sürü yerli üretici var. Yani bu jeneratöründen tutun elektrik süpürgesinden tutun onlarca yüzlerce yerli marka var. Sırf ismi yüzünden yabancı markalardan yeri yeri geliyor, geride kalmak zorunda kalıyorlar. Niye? yabancı markanın daha iyi olduğu düşüncesi haiz. Ama devir değişti, zaman değişti, teknoloji değişti. Belki bir kırk elli yıl önce bu ülkede yabancı markaların kalitesi noktasında bir şey demeyebilirdik ama Türkiye artık sanayileşti. Biz her şeyin en iyisini yapar düzeydeyiz. Dünya standartları belgelerinde yapar düzeydeyiz. Bu yüzden de Türkiye’nin bugün gelmiş olduğu ekonomik kriz noktasında e bir bakıyorsunuz ithalatta patlama var. Cari açığımızın rakamlarına bakıyorsunuz Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor. Bunun sebebi ne? İthalat. Diyecekler ki enerji açığı. Bugün Almanya’nın, Fransa’nın petrol doğal gaz diye bir kaynakları yok. Bu adamlar sanayileşerek dünyaya mal satıyorlar. Yani Türkiye bugün yerli markayı tercih ederek birçok ürün grubunda, bu bizim ürün gruplarımız da olabilir, kapıdan pencereye, süpürgeden hırsız alarmına, anahtar priz gibi binlerce ürün grubunda kalitesi ispatlanmış belgeleriyle onaylanmış markalar kullanılmış olsa bu kadar ithalat ve cari açık noktasında sıkıntı çekmeyeceğiz.

Bir ülkenin gücü sanayisinin büyüklüğünden geçer. Sanayimizin büyüklüğünü sağlamakta kimin vazifesi? Vatandaşın vazifesi. Vatandaş ne diyor? Hayat pahalandı. Vatandaş ne diyor? Bizim ekonomimizin çok iyi durumda olması lazım. Ekonomimizin iyi durumda olmasının birinci milliyetçiliğin noktası yerli marka kullanmak kardeşim. Yerli marka kullandığınız zaman ekonomimiz bu kadar açık vermeyecek, bu kadar Dolar ihtiyacı hissetmeyeceğiz, kendi markamızdaki gücümüzle biz kendi ülkemizde birçok noktada gelişmiş hale döndüğümüzde yurt dışına da malımızı ihraç ederken daha özgüvenli olacağız. Yani buradan mütevellit birçok yerli sanayici iş insanları bu konuda serzenişleri var, şikayetleri var. Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bir farkındalık yaratmamız gerekiyor. Çünkü bir arkadaş, dost veya bir STK toplantısında mutlaka üretmeliyiz. Mutlaka yerli olmalı. Mutlaka milli olmalı. Bunları yapıyoruz bir bakıyorsun yerli bir müteahhit. Yabancı marka seçiyor binasına. Sebep ne? Ya daha yabancı marka daha mı iyi? Ya bu kadar yabancı markaların son üç beş senede bahsettiğimiz markaların ülkeleri her noktada bize ambargo koymuş durumda. Kardeşim her noktada ambargo koyan adamın hiç fark etmez ne olduğu. Dediğim gibi çok basit ürün de olabilir, kamerada olabilir, kapıda olabilir, pencerede olur, ne bileyim yani milyonlarca jeneratör de olabilir, yüzlerce ürün grubu var. Bu noktalarda o hassasiyeti toplumun göstermesi lazım. Bugün bir Alman’a bir Fransız malını satamazsınız, bir Fransız’a bir Alman malını satamazsınız, bir Fransız’ı Almanca konuşturamazsınız, bir Alman’a da Fransızca konuşturamazsınız. Ya müthiş bir muhafazakarlık var bu Avrupa ülkelerinde. Kendi ürünlerine karşı inanılmaz bir hassasiyet var.

Şöyle bir örnekle lafımı toparlayayım. Almanya’da yaşanılmış bir öykü. Almanya’da bir tane bayan çocuğu oluyor. Alışverişe çıkıyor bir çocuk arabası alacak. İyi diyor bir bakıyor Çin malı üç yüz Euro, Alman malı da altı yüz Euro, kafası karışıyor bayanın. Gidiyor babasına telefon açıyor. Ya baba diyor senin de diyor fikrini alayım ben diyor. Üç yüz Euroya Çin malı çocuk arabası var diyor. Altı yüz Euroya da diyor Alman çocuk arabası var diyor. Sakın kızım ha diyor. Bugün diyor üç yüz liraya aldığın Çin arabası diyor bizim altı yüz Euro’ya üretilen Alman çocuk arabası fabrikasını kapattırır, bu yüzden de ilk önce kendi ekonomimizi düşüneceğiz diyor…

Devam edecek…

reklam

YORUM YAP

reklam

DÖVİZ KURLARI

  • DolarDOLAR
    ALIŞSATIŞFARK
    32,198932,2053% -0.22
  • EuroEURO
    ALIŞSATIŞFARK
    34,898435,1156% -0.22
  • SterlinİNG. STERLİNİ
    ALIŞSATIŞFARK
    40,770441,0337% -0.05
  • FrangİSV. FRANGI
    ALIŞSATIŞFARK
    35,388035,4067% -0.62
  • Kanada DolarıKAN. DOLARI
    ALIŞSATIŞFARK
    23,636223,6478% -0.25
  • Çeyrek AltınÇEYREK ALTIN
    ALIŞSATIŞFARK
    3.999,894.088,64% 1,40
  • Gram AltınGRAM ALTIN
    ALIŞSATIŞFARK
    2.499,932.500,70% 1,40
  • BitcoinBITCOIN
    FİYATDEĞİŞİM
    66.970,000.306
reklam

DÖVİZ ÇEVİRİCİ

  • Satış
    Alış