Kurulduğu 15 Mart 1950 tarihinden bu yana ülke ekonomisine olağanüstü katkılar sağlayan Tophane-i Amire, İmalat-ı Harbiye Müdüriyeti Umumiyesi, Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü gibi isimlerinin ardından günümüzde Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu olarak tanıdığımız MKE Kurumu çalışanları, son günlerde görüşülmeye başlanan yeni kanun teklifi hakkındaki belirsizlikler nedeniyle diken üstündeler.
“MKE Kurumu’nun Anonim Şirket’e çevrilerek özerk bir yapıya kavuşturulması” olarak nitelendirilen kanun teklifi hakkında bilgilendirilmeyen kurum çalışanları 22 Haziran Salı günü TBMM alt komisyonunda görüşülecek olan kanun teklifi sonunda bir oldu bittiyle karşı karşıya gelmekten korkuyorlar.
Konu hakkında görüşlerini aldığımız bir grup MKE çalışanı Olay 18 haber sitemize şunları söyledi:
“Bundan yaklaşık 7-8 ay önce fabrikamızdaki bazı tezgâhların Kırıkkale MKE Ağır Silah Fabrikası’na gideceği yönündeki haberlerle sarsıldık, çok şükür bu söylentiler gerçek olmadı. Ama bu sefer de direkt olarak MKE Kurumu’nu ve bizleri yakından ilgilendiren bir yasa teklifinin Mecliste görüşüldüğü ve Salı günü alt komisyonda görüşülerek yasalaşacağı yönünde duyumlar alıyoruz, haberlerde izliyoruz. Ama bizi bu kadar yakından ilgilendiren bir konu hakkında bize tek bir net bilgi verilmiyor.
Ne sendikacılarımız, ne idarecilerimiz, ne vekillerimiz, ne de siyasilerimizden şu ana kadar bizim ne olacağımız, bundan sonra nerede hangi statü ile çalışacağımız, başımıza nelerin geleceği, fabrikamızın ne olacağı gibi hayati konularda bize hiç bir bilgi verilmedi. Bugün bizim yanımızda olmayacaklar da ne zaman olacaklar? Çankırı MKE Fabrikası’nda çalışan yüzlerce işçi ve memurun başka illerdeki başka kurumlara gönderileceği de söyleniyor, fabrikamızın tamamen özelleştirilip bazı yandaş şirketlere peşkeş çekileceği de.
Ama ne olursa olsun sonuçta zarar gören Çankırı ve Çankırı MKE Fabrikası ile çalışanları olacaktır. Bunun için de sayın vekillerimizden ve sayın siyasilerimizden randevu istedik. İnşallah Salı günkü Meclis Alt Komisyon toplantısından önce görüşüp işin iç yüzünü ve hem fabrikamızın hem de çalışanların akıbetinin ne olacağını öğrenebiliriz. Aksi halde 21 Haziran Pazartesi günü Kırıkkale’de yapılacak yürüyüşle birlikte, yurdun değişik yerlerinde farklı tarihlerde yapacağımız eylemlerle sesimizi duyurmaya çalışacağız.”
