DENİZ KENARINDAN KÖY EVLERİNE YAZLIK KAVRAMININ DEĞİŞİMİ

Bir zamanlar yaz mevsimi denince akla ilk gelen şey “yazlık”tı.

Haber Giriş Tarihi: 31.08.2025 17:54
Haber Güncellenme Tarihi: 31.08.2025 21:57
Kaynak: Halime Önen
https://www.olay18.com/
DENİZ KENARINDAN KÖY EVLERİNE YAZLIK KAVRAMININ DEĞİŞİMİ

Bir zamanlar yaz mevsimi denince akla ilk gelen şey “yazlık”tı.

Deniz kenarında, kimi zaman kalabalık sitelerde, kimi zaman daha sakin koylarda, akşamüstü kahve eşliğinde yapılan uzun sohbetler… Çocuklar denizden çıkmaz, büyükler güneşte kavrulurken gazete okurdu.

Ama o eski yazlıkçılık dönemi, giderek bir nostaljiye dönüşüyor. Çünkü artık sadece deniz kenarında olmak yetmiyor. Denizin hemen yanı başında olsanız da, musluğu açtığınızda su akmıyorsa, duş alamıyorsanız, bahçeyi sulayamıyorsanız, işler değişiyor.

Özellikle son yıllarda yazlık bölgelerde yaşanan su krizi, tüm alışkanlıkları yeniden sorgulatıyor. Artan nüfus, iklim değişikliği, kuraklık ve plansız yapılaşma nedeniyle yazlık beldelerde suya ulaşmak neredeyse bir lüks haline geldi. Belediyeler tankerle su taşıyor, bazı bölgelerde haftada yalnızca birkaç gün musluktan su akıyor. İnsanlar bidonlarla su taşıyor, duş almayı erteliyor, çamaşır yıkamaya çekiniyor. Böyle bir tatil ne kadar sürdürülebilir?

İlginç bir şekilde, bu durum yeni bir eğilimi de beraberinde getiriyor: Su kuyusu olan köy evlerine dönüş. İç Anadolu’dan Ege’ye kadar pek çok bölgede, köy yaşamı yeniden cazip hale gelmeye başladı. Şehirden uzak, daha serin, daha sakin ve en önemlisi suya daha kolay erişimin olduğu bu evler, yeni nesil “yazlık” haline geliyor. Hatta bazıları için artık sadece yazlık da değil; yıl boyu yaşanacak bir sığınak...

Şimdi şu soruyu sorma zamanı: Yazlıkçılık dönemi sona mı eriyor?

Aslında bu sorunun yanıtı, yazlıktan ne anladığımıza bağlı. Eğer yazlık, sadece deniz ve güneşten ibaretse, evet, bu anlayış ciddi şekilde sarsılıyor. Ama yazlık, doğayla iç içe olmak, şehirden uzaklaşmak, kendine ait bir alan yaratmak anlamına geliyorsa, bu kavram şekil değiştirerek yaşamaya devam edecek gibi.

Sonuçta, yazlıkçılık bitmez. Ama yazlıkların yeri, şekli ve beklentileri değişir. Belki artık deniz kenarında değil, bir zeytin ağacının gölgesinde, belki bir köy evinin bahçesinde sürdürülecek bu yaşam. Ama suyun olmadığı yerde yaşamın da olmayacağını artık daha iyi biliyoruz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.