reklam
reklam
DOLAR32,2692% 0.02
EURO35,0979% 0.31
STERLIN40,8887% 0.56
FRANG35,7357% 0.4
ALTIN2.460,99% 0,60
BITCOIN63.595,093.152
reklam

FİLİSTİN VE İSRAİL MESELESİNİN TARİHSEL ARKA PLANI

Yayınlanma Tarihi : Google News
FİLİSTİN VE İSRAİL MESELESİNİN TARİHSEL ARKA PLANI
reklam

Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde (ÇAKÜ) “Tarihi, Siyasi ve Hukuki Yönleriyle İsrail-Filistin Sorunu” başlıklı bir panel düzenlendi. Panelde konuşan, Dr. Öğretim Üyesi Ali Çapar, 1917 ile 1948 yılları arasındaki süreçte meydana gelen gelişmeleri dinleyicilere aktardı. Filistin ve İsrail meselesinin tarihsel arka planı hakkında bilgi veren Dr. Çapar’ın konuşmasının ana hatlarını Siyonizm ve Siyasal Siyonizm, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden itibaren meydana gelen toprak satışı meselesi ve 1918-48 yılları arasında İngiliz mandası altında Filistin’de meydana gelen gelişmeler oluşturdu.

Dr. Çapar konuşmasında şunları söyledi:

“Siyonizm, İsrail’de Yahudi varlığını yeniden yaratmaya yönelik bir harekettir. Bu isim İbranice’de Kudüs’ü ifade eden “Siyon” kelimesinden gelmektedir. Tarih boyunca Yahudiler, Müslümanlar ve Hristiyanlar gibi Filistin’in belirli bölgelerini kutsal kabul etmektedirler. Yahudiler’in dini metni Tevrat’ta, eski peygamberlerin bu vatana dönmelerine dair metinler bulunmaktadır. 1. Yüzyıldan itibaren Roma tarafından bölgeden çıkarılan Yahudiler, buraya geri dönmenin planlarını yapmışlardır. Avusturyalı bir Yahudi gazeteci ve siyasi aktivist olan Theodor Herzl, Yahudi nüfusunun kendi ulusuna sahip olmadan hayatta kalamayacağına inanmaktaydı. Bu amaca yönelik Filistin olarak bilinen bölgede bir Yahudi anavatanının siyasi olarak tanınması çağrısında bulunan bir eser olan ‘Der Judenstaat’ı (Yahudi Devleti) yazdı. Aynı zamanda Herzl, 1897`deki Birinci Siyonist Kongre`yi düzenledi. Ancak Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı topraklarında büyük çaplı bir Yahudi yerleşimi fikrine karşı olması ve Avrupalı devletlerinin de gözle görünür diplomatik avantajı olmayan bir hareket olarak görmesi sebebiyle Basel`de düzenlenen Siyonist kongresinin Filistin`de devlet kurmayı amaçlayan programına destek çıkmamıştır. I. Dünya Savaşı`na kadar da herhangi bir destek olmayacaktır.

Batılı devletler I. Dünya Savaşı`na kadar Yahudilere doğrudan destek vermese de, dünyanın farklı bölgelerinde kurulan Siyonist veya Yahudi organizasyonları veya birlikleri, toprak satın alımı noktasında maddi destek sağlamaktaydı. Toprak satın alımlarının ilk örneklerine Osmanlı son döneminde rastlamaktayız. Her ne kadar Osmanlı Devleti döneminde Yahudilere toprak satışının kısıtlanmasına dair kararname çıkarılmış ve II. Abdülhamid döneminde toprak satın alma ve göç girişimleri devlet kanalıyla engellenmeye çalışılsa da Filistin bölgesinde bulunan bazı özel mülklerin satışı gerçekleştirilebilmiştir. Filistin’in kuzeyinde yüzbinlerce dönümlük araziye sahip olan Sursock ailesi, 1901 yılında Yahudi Kolonileştirme Birliğine 31.000 dönüm arazi satarken, 1910 ve 1911 yıllarında Fula köyü civarında yine aynı aileye ait olan 10.000 dönümlük arazi Yahudi Milli Fonuna satılmıştır. İngiliz Manda yönetiminin başlamasının ardından, 1920 tarihli Arazi Devri Yönetmeliği bu tür kısıtlamaları ortadan kaldırdı. Azılı bir Siyonist Sir Herbert Samuel, İngiliz Yüksek Komiseri olarak atanması sonrasında hem Yahudi göçü hem de Yahudilere toprak satışı artmıştır.”

Dr. Çapar, İngilizlerin Filistin ile alakalı politikalarında aşırı Siyonist politikacıları atamasının, aslında başından beri amaçlarını belli ettiğini vurguladı.

Konuşmasının son bölümünde Ali Çapar, İngiltere ve Amerika’nın İsrail kuruluş sürecine nasıl destek verdiğini belirtti. İngiliz askeri birlikleri içerisinde Yahudi birliklerin kurulması ve onların askeri açıdan eğitilmesi, Yahudi toplumunun toprak satın alımı için finanse edilmesi, sahipsiz, kullanılmayan veya devlet arazilerinin önemli bir kısmının Yahudilere verilmesi, Ağlama Duvarı Olayları ve 1939 ile 1939 yılları arasındaki isyan sürecinde protestoya karıştığı ve destek verdiği düşünülen Filistinlilerin tutuklanması, sivillerin evlerinin bombalanması, Filistinli erkeklerin hapishanelere atılması, Filistinlilerin ellerindeki tüm silahlar toplatılması, Yahudi militer grupların silahlandırılması ve Filistinlileri temsil eden önemli liderlerin öldürülmesi, tutuklanması veya sürgüne gönderilmesinin İngilizlerin İsrail Devleti’nin kuruluş sürecinde ortaya koyduğu politikalardan bazıları olduğu vurguladı. Konuşmanın sonunda Dr. Çapar, Peel Komisyonu, Beyaz Kâğıt Kararları ve Birleşmiş Milletler Özel Komitesinin kararlarını değerlendirdi.

reklam

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.