EVİN VARSA YANDIN

Ev sahiplerinin her sene ödediği emlak vergileri 20 kat artıyor mu...

Haber Giriş Tarihi: 03.09.2025 22:06
Haber Güncellenme Tarihi: 04.09.2025 09:40
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.olay18.com/
EVİN VARSA YANDIN

Son günlerde kamuoyuna yansıyan "emlak vergilerinin 20 kat artırılması" önerisi, ilk bakışta sadece ekonomik bir düzenleme gibi sunulsa da, altında çok daha derin bir dönüşüm niyeti yatıyor olabilir. Bu tür bir adım, yalnızca gelir artırıcı bir maliye politikası değil, aynı zamanda büyük ölçekte bir mülksüzleştirme planının parçası olarak da değerlendirilebilir.

Devletin vergi politikası, yalnızca bütçeyi dengelemek için değil, toplumun yapısını biçimlendirmek için de kullanılır. Bugün önerilen vergi artışı da, mülkiyetin kimde kalacağına dair sessiz ama güçlü bir müdahale anlamı taşıyor. Çünkü vergi yükünün böylesine fahiş düzeyde artırılması, mülk sahiplerine açıkça şu mesajı veriyor: "Ya bu yükü taşıyacak kadar zenginsin, ya da buradan gideceksin."

İstanbul gibi şehirlerde, sıradan bir mahalledeki dairenin bile 5-10 milyon TL arasında değer gördüğü bir dönemde, kim bu vergiyi ödeyebilecek? Emekli, öğretmen, kamu çalışanı, küçük esnaf… Bu kesimlerin çoğu, yıllar önce edindikleri tek bir evin sahibi. Ne gelirleri artıyor, ne ikinci bir mülkleri var. Ama değerleme sistemine göre "lüks" mülk sahibi sayılıyorlar. Onlara 20 kat fazla vergi yüklemek, mülkiyet hakkına karşı dolaylı bir saldırı değil midir?

Bu uygulamanın gerçek sonucu şudur: Ya insanlar evlerini satacak, ya da vergi borçlarıyla kıskaca alınacak. Bu da doğrudan bir kamulaştırma değil, fakat vergi eliyle gerçekleşen fiilî bir el koyma anlamına gelir. İsteyen buna "soylulaştırma" desin, isteyen "kent temizliği". Ama özünde olan şey, halkın yaşadığı yerlerden sistemli biçimde uzaklaştırılmasıdır.

Bunun örnekleri geçmişte de oldu. Sulukule'de, Tarlabaşı'nda, Fikirtepe'de "dönüşüm" adı altında yapılan müdahaleler, düşük gelirli insanların merkezden uzaklaştırılmasıyla sonuçlandı. O zaman araç kentsel dönüşümdü, şimdi araç emlak vergisi.

Peki bu işin sonunda ne olacak? Kent merkezleri yatırımcıların, büyük sermayenin, yabancı alıcıların eline geçecek. Yerli halk, kırsala itilecek, kiracılaşacak, güvencesizleşecek. Mülkiyet, kamusal bir hak olmaktan çıkıp, zenginlerin tekelinde bir ayrıcalığa dönüşecek. Bu da sadece ekonomik değil, siyasal bir sonuç doğurur: Aidiyet duygusu zayıflar, toplumsal direnç kırılır, yurttaş-devlet ilişkisi zarar görür.

Gerçekten vergi adaleti sağlanmak isteniyorsa, yapılması gereken bellidir: Gelire göre vergilendirme, boş bırakılan ve spekülatif amaçla tutulan evlere özel vergiler, birden fazla mülk sahibi olanlara artan oranlı sistemler. Amaç kamu geliri ise yol var; ama amaç mülksüzleştirme ise, şu an izlenen yol doğrudur.

Bu yüzden sormak gerekiyor: Bu bir vergi düzenlemesi mi, yoksa sessiz bir tasfiye mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.