TÜRKİYE - ŞAM TEMASLARININ ARDINDAN SURİYE'DE SİLAHLAR KONUŞTU

Türkiye’den Suriye’ye gerçekleştirilen üst düzey ziyaretlerin hemen ardından, Suriye ordusu ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Halep’in kuzeyinde meydana gelen olaylarda en az üç kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Çatışmaların ardından ateşkese varıldığı açıklansa da, taraflar arasındaki karşılıklı suçlamalar gerilimin sürdüğünü ortaya koydu.

Suriye Genelkurmay Başkanlığı, ordu birliklerine “SDG’yi hedef almayı durdurma” talimatı verdiğini duyurdu. Ancak ateşkese rağmen tansiyon düşmedi. Suriye devlet haber ajansı SANA, SDG’nin Halep’te sivilleri hedef aldığını öne sürdü. Çatışmalar sırasında El-Razi Hastanesi’ne yönelik saldırı düzenlendiği iddia edilirken, saldırının sorumluluğu konusunda iki taraf da birbirini suçladı.

Entegrasyon süreci krize dönüştü

Şam yönetimi, çatışmaların SDG’nin entegrasyon sürecinde gerekli adımları atmaması nedeniyle yaşandığını savunurken, SDG ise hükümet güçlerinin baskıcı ve tek taraflı uygulamalarla süreci tıkadığını ileri sürdü. Çatışmanın nasıl başladığı netlik kazanmazken, entegrasyon tartışmaları Suriye’deki en kırılgan fay hatlarından birini yeniden görünür hâle getirdi.

Türkiye-Şam temaslarının gölgesinde

Yaşanan çatışmalar, Türkiye ile Suriye arasında diplomatik temasların yoğunlaştığı bir döneme denk geldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve üst düzey yetkililerle bir araya geldi. Bakan Fidan, SDG’nin bazı faaliyetlerini İsrail ile koordinasyon içinde yürüttüğüne dair iddiaların, Şam ile sürdürülen görüşmelerde ciddi bir engel oluşturduğunu dile getirdi.

“Türkiye’yi içine çekebilecek kriz” uyarısı

Çatışmaların ardından Reuters, SDG’nin Suriye ordusuna entegre edilmemesi hâlinde yaşanabilecek risklere dikkat çekti. Haberde, sürecin başarısız olmasının Suriye’nin savaş sonrası toparlanmasını sekteye uğratabileceği ve Türkiye’yi de içine çekebilecek yeni bir krizi tetikleyebileceği vurgulandı.

Yeni iddialar ve siyasi tartışmalar

Öte yandan, Türkiye basınında yer alan bir iddiaya göre, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın, SDG komutanı Mazlum Abdi’ye mektup göndererek SDG içindeki yabancı unsurların tasfiye edilmesi çağrısında bulunduğu öne sürüldü. İddiaya göre, bu adım Türkiye tarafından “Terörsüz Türkiye” süreci açısından kritik bir eşik olarak değerlendirilebilir.

Bakan Fidan’ın SDG’ye yönelik sert açıklamaları ise Ankara’da siyasi tartışmaları beraberinde getirdi. Hem AK Parti hem de DEM Parti cephesinden gelen açıklamalar, Suriye dosyasının yalnızca dış politika değil, iç siyasette de yüksek gerilimli bir başlık hâline geldiğini gösterdi.

Suriye’de yaşanan son çatışmalar, ateşkese rağmen bölgedeki kırılgan dengenin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Gözler şimdi, Şam-SDG hattında atılacak adımlar kadar, Türkiye’nin bu süreçte oynayacağı role çevrilmiş durumda.