Ahilik, Anadolu'da Orta Çağ'dan itibaren gelişen, esnaf ve sanatkarların ekonomik birliğinden öte üyelere ahlaki değerlerin aşılandığı, mesleki eğitim verildiği ve sosyal dayanışma ve yardımlaşma ağı oluşturulan sosyal ve kültürel bir teşkilattır.
Haber Giriş Tarihi: 23.09.2025 16:25
Haber Güncellenme Tarihi: 23.09.2025 17:33
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.olay18.com/
Ahilik, sadece bir meslek teşkilatı olmaktan öte, Anadolu'da yüzyıllar boyunca süregelen, güçlü bir ahlak felsefesi ve yaşam biçimi olmuştur. Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Ahilik, Türklerin İslâmiyet’i topluluk halinde kabul ettikleri yıllarda, Türk örf ve adetleri ile İslâm inancını kaynaştırmak amacıyla, esnaf ve sanatkarların bir araya gelerek oluşturduğu, güçlü bir sosyal yapı, düşünce sistemi ve yaşam tarzıdır. Bu düşünceyi ve yaşam tarzını benimseyenlere de “Ahi” denilmektedir. Meslek, sanat ya da bir iş sahibi olmayan ahi olamaz. Her ahi, yeteneğine göre bir mesleğin içinde yer alır, iş sahibi olur, buradaki hüner ve becerilerine göre çıraklık, kalfalık dönemlerini geçerek sanatında, mesleğinde ya da işinde usta olur. Ahilik, toplumda yaşayan fertleri birbirine yaklaştıran ve aralarında dayanışma kurulmasını sağlayan; dürüstlük, çalışkanlık, yardımlaşma, gibi değerlerin ön planda olduğu bir yaşam şekli olarak kabul edilmektedir.
Üretim Tüketim ve Kalite
Ahilik teşkilatı, üretimin kalitesini artırmak için büyük çaba sarf etmiştir. Üyelerine mesleki eğitim veren Ahilik teşkilatı aynı zamanda esnafın meslek ahlakına sahip olmasını da önceler. Meslek ahlakına sahip bir esnaf işine saygı duyduğu için işini düzgün ve doğru şekilde yaparak üretimin ya da hizmetin kaliteli olmasını, müşterinin güven ve memnuniyetinin kazanılmasını sağlar. Ahilik, sadece üretimde değil üretimin pazara sunulması sürecinde de etken rol oynar. Üretimin pazar talebine göre şekillendirilmesi israfın önüne geçerken, esnafın malını satabilmesi için belirli kurallar ve standartlar getirilmesi de sürdürülebilir ve kaliteli üretim ile ticareti beslemektedir. Ahilikte kalite, işçiliğin iyileştirilmesi, usta ve çırak arasındaki eğitimin sürekliliği ile doğrudan ilişkili olarak kabul edilir. Kaliteli üretimle esnafın rakiplerinden öne çıkması, müşteri memnuniyeti için en iyi üretim ve hizmetin sunulması da ahiliğin önceliklerindendir. Ahilik, bireylerin kendi çıkarlarını gözetmek yerine toplumsal faydayı ön planda tutmasını ve kaliteli ürünler üretilmesini teşvik etmektedir.
Ahilik ve Ekonomi
Ahiliğin günümüzde uygulanan teorilerden çok farklı bir ekonomi anlayışı vardır. Çünkü ahilik, insanı merkeze alan bir ekonomi anlayışını uygularken günümüzün ekonomi teorilerinde insan, üretim araçlarından sadece biri konumuna düşürülmüştür.
Kapitalist ekonomik sistemde kişiler, sosyalist sistemde ise devlet zengindir. Ahiliğin düstur edindiği “insan için ekonomi” anlayışında toplumsal kalkınma hedef alınmıştır. Ahilikte ekonomi bir araçtır ve bu aracın amaç haline getirilmesine izin verilmez. Sadece mal, servet ve kazanç için çalışmak hiçbir zaman kendi başına bir anlam ifade etmez. Bunlar, ancak kendinden üstün bir amacın gerçekleşmesinde aracı oldukları takdirde bir değer ifade ederler. Meselâ, başkalarına muhtaç olmadan yaşamak veya başkalarına yardım etmek için kazanılan para değerlidir. Bu sebeple para kazanmanın amaç haline gelmesi ahilerin ahlaki değerleriyle uyuşmaz. Ahiler başkalarına yardım ederken de “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli” görüşünü benimserler. “Mal Ömrün Huzur ve Asayişi İçindir. Ömür Mal Cem’eylemek İçin Değildir.” diyen Sadi, bu cümlesiyle ahilerin hislerine tercüman olmuştur.
Emek-Değer
Üretilen her mal ve hizmetin sadece satış fiyatı ile ölçülemeyecek bir değeri vardır. Kıtlık ve aşırı üretim durumlarında malın satış fiyatı ile gerçek değeri arasındaki fark büyür. Kıtlıkta malın satış fiyatı gerçek değerinin çok üzerine çıkar ve tüketici mağdur olur. İhtiyaç fazlası üretimde ise; malın satış fiyatı gerçek değerinin çok altına düşer ve üretici mağdur olur. Ahilik, gerek üreticinin gerekse tüketicinin mağdur olacağı bu gibi durumların yaşanmasına izin vermez. Böylece emeğin gerçek değerini bulacağı dengeli bir ekonomik ortam sağlanmış olur. Kolay kazanç, ahi ahlâkı yönünden makbul değildir. Kazanç, meşakkatli olacak, güç olacak, alın teri ve emek karşılığında elde edilecektir.
Rekabet
Ahilikte esas olan helâl kazançtır, ahinin doğru olması ve hak ettiğinden fazlasını kazanma yoluna sapmaması ahlâk kaidesi haline getirilmiştir. Günümüzdeki rekabet araçlarının çoğu ahilikte yasaklanmıştır. Fiyat düşürerek ve daha kalitesiz mal kullanarak rekabet yapılamaz. Ahilik anlayışında esnafların birbirlerinin ürünlerini taklit etmek, kötülemek yerine, “Ben siftah ettim, komşum siftah etmedi.” diyerek müşterisini rakibine gönderen bir dayanışma örneği sergilenmiştir. Ahilik, kendini ve yakınlarını geçindirecek “insaflı ve dürüst” bir ticarete karşı değildir. Ama mal biriktirme ve yığma peşinde koşan, haris ve istismarcı bir ticarete karşıdır. Bunlara karşılık ferdin yaptığı iş ile bütünleşmesi teşvik edilmektedir. Bu sebeple üretilen eşya, sanatkâr için ekonomik değerinin üzerinde bir anlam taşımaktadır. Böylece sanatkârın işine ruhunu yansıtması sağlanmakta, rekabet ise daha mükemmel üretim için yarışma şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ahiler dayanışmacı bir ruh yapısına sahiptir. Zengin ile fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, millet ile devlet, kısaca toplumun bütün fert ve kurumları arasında iyi ilişkiler kurarak herkesin huzur içinde yaşamasını sağlamak, ahilerin başta gelen amacı olmuştur. Ahilik teşkilatı ve loncalar, üyelerinin ürettikleri ürünlerin ortak pazarlama stratejileri ile pazarlanması ve daha geniş kitlelere ulaştırılması için önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, Ahilik teşkilatı, ticaret ahlakına uygun davranışları teşvik ederek tüketicilerin güvenini kazanmış ve ürünlerin daha kolay satılmasını sağlamıştır. Ahilik, sadece bir meslek teşkilatı olmaktan öte, Anadolu coğrafyasında yüzyıllar boyunca süregelen, güçlü bir ahlak felsefesi ve yaşam biçimi olmuştur. Bu felsefenin temelini oluşturan dürüstlük, çalışkanlık, yardımlaşma ve dayanışma gibi değerler hem bireysel hem de toplumsal yaşam için büyük önem taşımaktadır.
Dürüstlük
Ahilik'te dürüstlük, sadece ticarette değil, hayatın her alanında temel bir ilke olarak kabul edilir. Ahilik, insanları sadece işlerinde değil, kişisel yaşamlarında da dürüst olmaya, güvenilir ve saygılı bir şekilde hareket etmeye teşvik eder. Bir Ahi, sözünde durmalı, yaptığı işlerde dürüst olmalı ve müşterilerine karşı güvenilir olmalıdır. Çünkü dürüstlük sadece ahlaki bir değer değil, aynı zamanda ekonomik bir gerekliliktir. İşini düzgün yapan bir esnaf hem emeğine değer katar hem de dürüst bir şekilde çalışarak topluma güven verir. Aksi halde esnafın müşteri kaybetmesi ve piyasadan silinmesi kaçınılmazdır. Dürüstlük, Ahilik'te güvenin temelidir ve güven olmadan hiçbir ticaret ilişkisi sağlıklı bir şekilde yürüyemez. Ahilik'in dürüstlük ve güvenilirlik ilkeleri, günümüzde etik iş uygulamalarının temelini oluşturmaktadır. Şirketler, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlı kalarak itibarlarını korumaktadır.
Çalışkanlık, Yardımlaşma ve Dayanışma
Ahilik'te çalışkanlık, başarının anahtarı olarak görülür. Bir Ahi, işini severek ve azimle yapmalı hem bireysel hem de toplumsal gelişimi öncelemeli, ustalaşmayı ve bu ustalığı genç kuşaklara aktarmayı hedeflemelidir. Ahi, işini öğrenmeye, öğretmeye ve yeni yöntemler geliştirmeye açık olmalıdır. Ahilikte önemli bir yer tutan yardımlaşma ve dayanışma sadece ekonomik bir zorunluluk değil aynı zamanda insani bir görevdir ve üyeler arasında güçlü bağlar kurulmasını sağlar. Ahiler, meslektaşları arasında yardımlaşmayı, bilgi ve deneyim paylaşımını ön planda tutarlar. Bu kültürde zorluk yaşayan bir ahi ya da iş yerinde sıkıntıya düşen bir esnaf, diğer ahiler tarafından desteklenir. Ahiler arasında "komşusu açken tok yatan bizden değildir" anlayışı yaygındır bu sebeple birbirlerinin derdine kayıtsız kalamazlar. Bu yardımlaşma ve dayanışma duygusu toplumsal huzurun sağlanmasına da katkıda bulunmaktadır.
Ahilik Teşkilatının Esnaf ve Sanatkarlara Sağladığı Başlıca Faydalar
Ahilik teşkilatının esnaflara sağladığı faydalar hem bireysel düzeyde hem de toplumsal düzeyde önemli bir etki yaratmıştır. Ahilik, yalnızca bir meslek teşkilatından ibaret değil, aynı zamanda esnaflar arasında güçlü bir dayanışma ağı, ticari etik, eğitimi ve iş güvenliğini de kapsayan bir yapıdır.
Ahilik, üyelerine mesleki eğitim vererek, onların becerilerini geliştirmelerini ve daha iyi ürünler ortaya koymalarını sağlamıştır. Usta-çırak ilişkisine dayalı eğitimlerle esnaflar, yalnızca bir zanaatın becerisini kazanmakla kalmaz, aynı zamanda iş dünyasında nasıl başarılı olacaklarını da öğrenirler. Bu, onların profesyonel gelişimlerine büyük katkı sağlar.
Zor durumda kalan üyelere maddi ve manevi destek verilmesi, hastalık, ölüm gibi durumlarda yardımlaşmanın sağlanması, sosyal yardım verilmesi açısından sosyal güvenlik sistemi olarak değerlendirilebilir. Bu sistemle esnaflara dayanışma ve birlik ruhu içinde, gelecekteki belirsizliklere karşı bir güvence imkanı sunulmuş olur.
Ahilik, dürüstlüğü, adaleti ve iş ahlakını teşvik eder. Esnaflar, sadece kazanç elde etmek için değil, toplumun refahını gözeterek iş yaparlar. Dürüstlük, çalışkanlık, yardımlaşma, dayanışma gibi ilkelerle iş hayatında güvenilir bir ortam oluşturulması sağlanır. Ahilikte, ticaretin doğruluğu ve dürüstlüğü her şeyin önündedir; hile yapmak, kalitesiz mal satmak veya tüketiciyi aldatmak yasaktır. Bu yaklaşım, esnafların güvenilirliklerini artırır ve onların uzun vadede daha fazla müşteri kazanmasını sağlar. Ayrıca, toplumsal prestij kazanır ve toplumda saygı görürler.
Ahilik teşkilatı, esnaflar arasında bir sosyal ağ oluşturarak, iş birliklerini teşvik eder. Esnaflar, birbirleriyle iş yapma fırsatları bulur, müşterilerine daha geniş bir hizmet sunar, daha fazla fırsatla karşılaşır ve işlerini büyütürler.
Sonuç olarak, Ahilik teşkilatı esnaflara çok yönlü faydalar sağlar. Bu sistem, esnafın yalnızca maddi kazanç sağlamasını değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesini, etik ve ahlaki değerlerle iş yapmasını, dayanışma içinde olmasını teşvik eder. Esnafların güçlenmesini, toplumsal refahın artmasını ve iş dünyasında daha adil, düzenli bir ortamın oluşmasını sağlar.
GünümüzdekiYansımaları
Ahilik felsefesi ve kültürü, tarihsel olarak Türk toplumunun önemli bir parçası olsa da onun temel değerleri bugün dünya çapında ve özellikle Türkiye'de yaşamaya devam etmektedir. Çünkü Ahilik felsefesi, sadece geçmişe ait bir miras değil, aynı zamanda günümüzün sorunlarına çözüm üretebilecek güçlü bir felsefedir. Bu felsefe ve kültürün temelini oluşturan değerler, bireysel ve toplumsal yaşamın her alanında rehber olarak kabul edilebilir.
Ahilik teşkilatının topluma hizmet etmeyi, toplumsal sorumluluk taşımayı ve ekonomik faaliyetleri insan odaklı yapmayı teşvik eden bir anlayış olması, dayanışma, iş birliği ve yardımseverlik anlayışının hâkim olması özelliklerinin modern iş dünyasında "kurumsal sosyal sorumluluk" (CSR) projeleriyle benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz. Diğer yandan günümüz iş dünyasının desteklediği uluslararası yardım kuruluşları ve insani yardım organizasyonlarının da Ahilikteki "yardımlaşma", "komşusu açken tok yatan bizden değildir" anlayışının, günümüzdeki yansımalarına örnek verilebilir.
Ahilik eğitim sistemi olan, usta çırak ilişkisinin bugün birçok iş yerinde ve sektörde mentorluk ve koçluk programlarına dönüştüğü görülmektedir. Eğitimin teknik bilgiyle sınırlı kalmadan, ahlaki değerler ve liderlik becerileri ile genişletildiği ve bu sayede ahilik ruhunun iş dünyasında, genç profesyonellerin gelişiminde etkili olduğu söylenebilir.
Ahilik teşkilatının ekonomi üzerindeki etkileri günümüzde de hissedilmektedir Ahilik felsefesinin temellerini atan Ahi Evran’ın "işinle geçin, emeğinle var ol" anlayışı, Türk girişimciliğinin temellerini atmıştır. Türkiye'de önemli bir ekonomik gücü temsil eden küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler) gelişimi, kalite yönetimi, müşteri memnuniyeti, sosyal sorumluluk anlayışlarında Ahilik'in etkileri görülmektedir. Ahilikteki iş ahlakı anlayışı, işlerini bu etik çerçevede kurmayı tercih eden çoğu girişimcinin KOBİ’ler aracılığıyla iş dünyasında daha fazla yer almasına katkıda bulunmuştur.
Bugün iş dünyasında, Ahilik değerlerinden ilham alarak kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yürütülmekte ve çalışanlarına mesleki eğitim verilmektedir. Ülkemizde yakın zamanda kurumsallaşan Rekabet Kurumu, Patent Enstitüsü, Reklam Kurulu, KOSGEB, Ticaret ve Sanayi Odaları, İşçi ve İşveren Sendikaları, Kooperatifler, Belediyeler, Esnaf Odaları, SGK gibi sosyal hizmet vermekte olan tüm kurumlar Ahilik sisteminin günümüze yansıyan kuruluşları olarak kabul edilebilir.
Günümüz dünyasında, önümüze yalnız kendini değil toplumun diğer fertlerini de düşünen, en az kendisi kadar onların da haklarını kollayan bir insan modeli koyan çağdaş ahiliğe bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Ahilik, sadece geçmişin mirası değil, aynı zamanda bugünün ve geleceğin toplumları için hala geçerliliğini koruyan bir yaşam biçimidir. Bu kültürün yayılması ve yaşatılması, dünya çapında daha adil, eşit ve insan odaklı bir toplum yaratmaya katkı sağlayabilir.
Bu yıl 22-28 Eylül tarihleri arasında 38’incisini kutladığımız Ahilik Haftası ile ticarî hayatımızın temellinde yer alan Ahilik kültürü tazelenecek, kardeşlik, birlik, beraberlik ve dayanışma duygularımız canlanacaktır. Ticaret ve ekonomi alanında esnaf ve sanatkârımıza olduğu kadar sosyal ve kültürel alanda da halkımıza yol gösterici olan “Ahilik” 2025 ve 2053 hedeflerimize öncülük edecektir. Bu vesileyle “2025 yılı Ahilik Haftası” etkinliklerinin birlik, beraberlik, kardeşliğimize, ülkemize ve bütün insanlığa güzellikler getirmesini diliyorum. Ahilik Teşkilâtı’nın kurucusu gönül insanı Ahi Evran-ı Veli’yi rahmet ve minnetle yâd ederken ülkemiz ekonomisinin temel dinamiklerinden esnaf ve sanatkârlarımız, tüccarlarımız ve sanayicilerimiz başta olmak üzere tüm hemşerilerimin “Ahilik Haftasını Ahi Duası” ile kutluyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Ya Rabbi,
Cümlemizi darlıktan, bereketsizlikten, aldanmaktan ve aldatmaktan, hak yemekten, kul hakkına tecavüz etmekten muhafaza eyle! Bizleri açlık, yokluk, kıtlık, kuraklık, arazi ve semâvî musibetlerden koru! Kanaat etmeyi, gönlü zengin, gözü tok olabilmeyi, hayırda yarışmayı, veren el olmayı nasip eyle! Rızkımız gökte ise yere indir, yer altındaysa yeryüzüne çıkar, uzakta ise yakınlaştır, zorsa kolaylaştır. Rızkımızı temiz ve helâl eyle!
Ey Allahım,
Esnafımızı alırken satanı gözeten, satarken alanı gözeten, eksik ölçüp, yanlış tartmayan, doğru ve güvenilir kimselerden eyle! İsraftan, cimrilikten, azgınlıktan, korkaklıktan, acizlikten, tembellikten, ahlaksızlıktan, haddi aşmaktan sana sığınırız Ya Rabbi! Bizleri nefsine uyarak kötülük işleyenlerden eyleme, kesata uğratma!
Ey kâinata yön veren Yüce Rabbimiz,
Milletimizi ve vatanımızı her türlü afet ve musibetten koru. Devletimize ve milletimize birlik, dirlik ve düzen bahşeyle! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda nasip eyle.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
38. AHİLİK HAFTASI BASIN AÇIKLAMASI
Ahilik, Anadolu'da Orta Çağ'dan itibaren gelişen, esnaf ve sanatkarların ekonomik birliğinden öte üyelere ahlaki değerlerin aşılandığı, mesleki eğitim verildiği ve sosyal dayanışma ve yardımlaşma ağı oluşturulan sosyal ve kültürel bir teşkilattır.
Ahilik, sadece bir meslek teşkilatı olmaktan öte, Anadolu'da yüzyıllar boyunca süregelen, güçlü bir ahlak felsefesi ve yaşam biçimi olmuştur. Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Ahilik, Türklerin İslâmiyet’i topluluk halinde kabul ettikleri yıllarda, Türk örf ve adetleri ile İslâm inancını kaynaştırmak amacıyla, esnaf ve sanatkarların bir araya gelerek oluşturduğu, güçlü bir sosyal yapı, düşünce sistemi ve yaşam tarzıdır. Bu düşünceyi ve yaşam tarzını benimseyenlere de “Ahi” denilmektedir. Meslek, sanat ya da bir iş sahibi olmayan ahi olamaz. Her ahi, yeteneğine göre bir mesleğin içinde yer alır, iş sahibi olur, buradaki hüner ve becerilerine göre çıraklık, kalfalık dönemlerini geçerek sanatında, mesleğinde ya da işinde usta olur. Ahilik, toplumda yaşayan fertleri birbirine yaklaştıran ve aralarında dayanışma kurulmasını sağlayan; dürüstlük, çalışkanlık, yardımlaşma, gibi değerlerin ön planda olduğu bir yaşam şekli olarak kabul edilmektedir.
Üretim Tüketim ve Kalite
Ahilik teşkilatı, üretimin kalitesini artırmak için büyük çaba sarf etmiştir. Üyelerine mesleki eğitim veren Ahilik teşkilatı aynı zamanda esnafın meslek ahlakına sahip olmasını da önceler. Meslek ahlakına sahip bir esnaf işine saygı duyduğu için işini düzgün ve doğru şekilde yaparak üretimin ya da hizmetin kaliteli olmasını, müşterinin güven ve memnuniyetinin kazanılmasını sağlar. Ahilik, sadece üretimde değil üretimin pazara sunulması sürecinde de etken rol oynar. Üretimin pazar talebine göre şekillendirilmesi israfın önüne geçerken, esnafın malını satabilmesi için belirli kurallar ve standartlar getirilmesi de sürdürülebilir ve kaliteli üretim ile ticareti beslemektedir. Ahilikte kalite, işçiliğin iyileştirilmesi, usta ve çırak arasındaki eğitimin sürekliliği ile doğrudan ilişkili olarak kabul edilir. Kaliteli üretimle esnafın rakiplerinden öne çıkması, müşteri memnuniyeti için en iyi üretim ve hizmetin sunulması da ahiliğin önceliklerindendir. Ahilik, bireylerin kendi çıkarlarını gözetmek yerine toplumsal faydayı ön planda tutmasını ve kaliteli ürünler üretilmesini teşvik etmektedir.
Ahilik ve Ekonomi
Ahiliğin günümüzde uygulanan teorilerden çok farklı bir ekonomi anlayışı vardır. Çünkü ahilik, insanı merkeze alan bir ekonomi anlayışını uygularken günümüzün ekonomi teorilerinde insan, üretim araçlarından sadece biri konumuna düşürülmüştür.
Kapitalist ekonomik sistemde kişiler, sosyalist sistemde ise devlet zengindir. Ahiliğin düstur edindiği “insan için ekonomi” anlayışında toplumsal kalkınma hedef alınmıştır. Ahilikte ekonomi bir araçtır ve bu aracın amaç haline getirilmesine izin verilmez. Sadece mal, servet ve kazanç için çalışmak hiçbir zaman kendi başına bir anlam ifade etmez. Bunlar, ancak kendinden üstün bir amacın gerçekleşmesinde aracı oldukları takdirde bir değer ifade ederler. Meselâ, başkalarına muhtaç olmadan yaşamak veya başkalarına yardım etmek için kazanılan para değerlidir. Bu sebeple para kazanmanın amaç haline gelmesi ahilerin ahlaki değerleriyle uyuşmaz. Ahiler başkalarına yardım ederken de “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli” görüşünü benimserler. “Mal Ömrün Huzur ve Asayişi İçindir. Ömür Mal Cem’eylemek İçin Değildir.” diyen Sadi, bu cümlesiyle ahilerin hislerine tercüman olmuştur.
Emek-Değer
Üretilen her mal ve hizmetin sadece satış fiyatı ile ölçülemeyecek bir değeri vardır. Kıtlık ve aşırı üretim durumlarında malın satış fiyatı ile gerçek değeri arasındaki fark büyür. Kıtlıkta malın satış fiyatı gerçek değerinin çok üzerine çıkar ve tüketici mağdur olur. İhtiyaç fazlası üretimde ise; malın satış fiyatı gerçek değerinin çok altına düşer ve üretici mağdur olur. Ahilik, gerek üreticinin gerekse tüketicinin mağdur olacağı bu gibi durumların yaşanmasına izin vermez. Böylece emeğin gerçek değerini bulacağı dengeli bir ekonomik ortam sağlanmış olur. Kolay kazanç, ahi ahlâkı yönünden makbul değildir. Kazanç, meşakkatli olacak, güç olacak, alın teri ve emek karşılığında elde edilecektir.
Rekabet
Ahilikte esas olan helâl kazançtır, ahinin doğru olması ve hak ettiğinden fazlasını kazanma yoluna sapmaması ahlâk kaidesi haline getirilmiştir. Günümüzdeki rekabet araçlarının çoğu ahilikte yasaklanmıştır. Fiyat düşürerek ve daha kalitesiz mal kullanarak rekabet yapılamaz. Ahilik anlayışında esnafların birbirlerinin ürünlerini taklit etmek, kötülemek yerine, “Ben siftah ettim, komşum siftah etmedi.” diyerek müşterisini rakibine gönderen bir dayanışma örneği sergilenmiştir. Ahilik, kendini ve yakınlarını geçindirecek “insaflı ve dürüst” bir ticarete karşı değildir. Ama mal biriktirme ve yığma peşinde koşan, haris ve istismarcı bir ticarete karşıdır. Bunlara karşılık ferdin yaptığı iş ile bütünleşmesi teşvik edilmektedir. Bu sebeple üretilen eşya, sanatkâr için ekonomik değerinin üzerinde bir anlam taşımaktadır. Böylece sanatkârın işine ruhunu yansıtması sağlanmakta, rekabet ise daha mükemmel üretim için yarışma şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ahiler dayanışmacı bir ruh yapısına sahiptir. Zengin ile fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, millet ile devlet, kısaca toplumun bütün fert ve kurumları arasında iyi ilişkiler kurarak herkesin huzur içinde yaşamasını sağlamak, ahilerin başta gelen amacı olmuştur. Ahilik teşkilatı ve loncalar, üyelerinin ürettikleri ürünlerin ortak pazarlama stratejileri ile pazarlanması ve daha geniş kitlelere ulaştırılması için önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, Ahilik teşkilatı, ticaret ahlakına uygun davranışları teşvik ederek tüketicilerin güvenini kazanmış ve ürünlerin daha kolay satılmasını sağlamıştır. Ahilik, sadece bir meslek teşkilatı olmaktan öte, Anadolu coğrafyasında yüzyıllar boyunca süregelen, güçlü bir ahlak felsefesi ve yaşam biçimi olmuştur. Bu felsefenin temelini oluşturan dürüstlük, çalışkanlık, yardımlaşma ve dayanışma gibi değerler hem bireysel hem de toplumsal yaşam için büyük önem taşımaktadır.
Dürüstlük
Ahilik'te dürüstlük, sadece ticarette değil, hayatın her alanında temel bir ilke olarak kabul edilir. Ahilik, insanları sadece işlerinde değil, kişisel yaşamlarında da dürüst olmaya, güvenilir ve saygılı bir şekilde hareket etmeye teşvik eder. Bir Ahi, sözünde durmalı, yaptığı işlerde dürüst olmalı ve müşterilerine karşı güvenilir olmalıdır. Çünkü dürüstlük sadece ahlaki bir değer değil, aynı zamanda ekonomik bir gerekliliktir. İşini düzgün yapan bir esnaf hem emeğine değer katar hem de dürüst bir şekilde çalışarak topluma güven verir. Aksi halde esnafın müşteri kaybetmesi ve piyasadan silinmesi kaçınılmazdır. Dürüstlük, Ahilik'te güvenin temelidir ve güven olmadan hiçbir ticaret ilişkisi sağlıklı bir şekilde yürüyemez. Ahilik'in dürüstlük ve güvenilirlik ilkeleri, günümüzde etik iş uygulamalarının temelini oluşturmaktadır. Şirketler, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlı kalarak itibarlarını korumaktadır.
Çalışkanlık, Yardımlaşma ve Dayanışma
Ahilik'te çalışkanlık, başarının anahtarı olarak görülür. Bir Ahi, işini severek ve azimle yapmalı hem bireysel hem de toplumsal gelişimi öncelemeli, ustalaşmayı ve bu ustalığı genç kuşaklara aktarmayı hedeflemelidir. Ahi, işini öğrenmeye, öğretmeye ve yeni yöntemler geliştirmeye açık olmalıdır. Ahilikte önemli bir yer tutan yardımlaşma ve dayanışma sadece ekonomik bir zorunluluk değil aynı zamanda insani bir görevdir ve üyeler arasında güçlü bağlar kurulmasını sağlar. Ahiler, meslektaşları arasında yardımlaşmayı, bilgi ve deneyim paylaşımını ön planda tutarlar. Bu kültürde zorluk yaşayan bir ahi ya da iş yerinde sıkıntıya düşen bir esnaf, diğer ahiler tarafından desteklenir. Ahiler arasında "komşusu açken tok yatan bizden değildir" anlayışı yaygındır bu sebeple birbirlerinin derdine kayıtsız kalamazlar. Bu yardımlaşma ve dayanışma duygusu toplumsal huzurun sağlanmasına da katkıda bulunmaktadır.
Ahilik Teşkilatının Esnaf ve Sanatkarlara Sağladığı Başlıca Faydalar
Ahilik teşkilatının esnaflara sağladığı faydalar hem bireysel düzeyde hem de toplumsal düzeyde önemli bir etki yaratmıştır. Ahilik, yalnızca bir meslek teşkilatından ibaret değil, aynı zamanda esnaflar arasında güçlü bir dayanışma ağı, ticari etik, eğitimi ve iş güvenliğini de kapsayan bir yapıdır.
Ahilik, üyelerine mesleki eğitim vererek, onların becerilerini geliştirmelerini ve daha iyi ürünler ortaya koymalarını sağlamıştır. Usta-çırak ilişkisine dayalı eğitimlerle esnaflar, yalnızca bir zanaatın becerisini kazanmakla kalmaz, aynı zamanda iş dünyasında nasıl başarılı olacaklarını da öğrenirler. Bu, onların profesyonel gelişimlerine büyük katkı sağlar.
Zor durumda kalan üyelere maddi ve manevi destek verilmesi, hastalık, ölüm gibi durumlarda yardımlaşmanın sağlanması, sosyal yardım verilmesi açısından sosyal güvenlik sistemi olarak değerlendirilebilir. Bu sistemle esnaflara dayanışma ve birlik ruhu içinde, gelecekteki belirsizliklere karşı bir güvence imkanı sunulmuş olur.
Ahilik, dürüstlüğü, adaleti ve iş ahlakını teşvik eder. Esnaflar, sadece kazanç elde etmek için değil, toplumun refahını gözeterek iş yaparlar. Dürüstlük, çalışkanlık, yardımlaşma, dayanışma gibi ilkelerle iş hayatında güvenilir bir ortam oluşturulması sağlanır. Ahilikte, ticaretin doğruluğu ve dürüstlüğü her şeyin önündedir; hile yapmak, kalitesiz mal satmak veya tüketiciyi aldatmak yasaktır. Bu yaklaşım, esnafların güvenilirliklerini artırır ve onların uzun vadede daha fazla müşteri kazanmasını sağlar. Ayrıca, toplumsal prestij kazanır ve toplumda saygı görürler.
Ahilik teşkilatı, esnaflar arasında bir sosyal ağ oluşturarak, iş birliklerini teşvik eder. Esnaflar, birbirleriyle iş yapma fırsatları bulur, müşterilerine daha geniş bir hizmet sunar, daha fazla fırsatla karşılaşır ve işlerini büyütürler.
Sonuç olarak, Ahilik teşkilatı esnaflara çok yönlü faydalar sağlar. Bu sistem, esnafın yalnızca maddi kazanç sağlamasını değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluklarını yerine getirmesini, etik ve ahlaki değerlerle iş yapmasını, dayanışma içinde olmasını teşvik eder. Esnafların güçlenmesini, toplumsal refahın artmasını ve iş dünyasında daha adil, düzenli bir ortamın oluşmasını sağlar.
GünümüzdekiYansımaları
Ahilik felsefesi ve kültürü, tarihsel olarak Türk toplumunun önemli bir parçası olsa da onun temel değerleri bugün dünya çapında ve özellikle Türkiye'de yaşamaya devam etmektedir. Çünkü Ahilik felsefesi, sadece geçmişe ait bir miras değil, aynı zamanda günümüzün sorunlarına çözüm üretebilecek güçlü bir felsefedir. Bu felsefe ve kültürün temelini oluşturan değerler, bireysel ve toplumsal yaşamın her alanında rehber olarak kabul edilebilir.
Ahilik teşkilatının topluma hizmet etmeyi, toplumsal sorumluluk taşımayı ve ekonomik faaliyetleri insan odaklı yapmayı teşvik eden bir anlayış olması, dayanışma, iş birliği ve yardımseverlik anlayışının hâkim olması özelliklerinin modern iş dünyasında "kurumsal sosyal sorumluluk" (CSR) projeleriyle benzerlik gösterdiğini söyleyebiliriz. Diğer yandan günümüz iş dünyasının desteklediği uluslararası yardım kuruluşları ve insani yardım organizasyonlarının da Ahilikteki "yardımlaşma", "komşusu açken tok yatan bizden değildir" anlayışının, günümüzdeki yansımalarına örnek verilebilir.
Ahilik eğitim sistemi olan, usta çırak ilişkisinin bugün birçok iş yerinde ve sektörde mentorluk ve koçluk programlarına dönüştüğü görülmektedir. Eğitimin teknik bilgiyle sınırlı kalmadan, ahlaki değerler ve liderlik becerileri ile genişletildiği ve bu sayede ahilik ruhunun iş dünyasında, genç profesyonellerin gelişiminde etkili olduğu söylenebilir.
Ahilik teşkilatının ekonomi üzerindeki etkileri günümüzde de hissedilmektedir Ahilik felsefesinin temellerini atan Ahi Evran’ın "işinle geçin, emeğinle var ol" anlayışı, Türk girişimciliğinin temellerini atmıştır. Türkiye'de önemli bir ekonomik gücü temsil eden küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler) gelişimi, kalite yönetimi, müşteri memnuniyeti, sosyal sorumluluk anlayışlarında Ahilik'in etkileri görülmektedir. Ahilikteki iş ahlakı anlayışı, işlerini bu etik çerçevede kurmayı tercih eden çoğu girişimcinin KOBİ’ler aracılığıyla iş dünyasında daha fazla yer almasına katkıda bulunmuştur.
Bugün iş dünyasında, Ahilik değerlerinden ilham alarak kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yürütülmekte ve çalışanlarına mesleki eğitim verilmektedir. Ülkemizde yakın zamanda kurumsallaşan Rekabet Kurumu, Patent Enstitüsü, Reklam Kurulu, KOSGEB, Ticaret ve Sanayi Odaları, İşçi ve İşveren Sendikaları, Kooperatifler, Belediyeler, Esnaf Odaları, SGK gibi sosyal hizmet vermekte olan tüm kurumlar Ahilik sisteminin günümüze yansıyan kuruluşları olarak kabul edilebilir.
Günümüz dünyasında, önümüze yalnız kendini değil toplumun diğer fertlerini de düşünen, en az kendisi kadar onların da haklarını kollayan bir insan modeli koyan çağdaş ahiliğe bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Ahilik, sadece geçmişin mirası değil, aynı zamanda bugünün ve geleceğin toplumları için hala geçerliliğini koruyan bir yaşam biçimidir. Bu kültürün yayılması ve yaşatılması, dünya çapında daha adil, eşit ve insan odaklı bir toplum yaratmaya katkı sağlayabilir.
Bu yıl 22-28 Eylül tarihleri arasında 38’incisini kutladığımız Ahilik Haftası ile ticarî hayatımızın temellinde yer alan Ahilik kültürü tazelenecek, kardeşlik, birlik, beraberlik ve dayanışma duygularımız canlanacaktır. Ticaret ve ekonomi alanında esnaf ve sanatkârımıza olduğu kadar sosyal ve kültürel alanda da halkımıza yol gösterici olan “Ahilik” 2025 ve 2053 hedeflerimize öncülük edecektir. Bu vesileyle “2025 yılı Ahilik Haftası” etkinliklerinin birlik, beraberlik, kardeşliğimize, ülkemize ve bütün insanlığa güzellikler getirmesini diliyorum. Ahilik Teşkilâtı’nın kurucusu gönül insanı Ahi Evran-ı Veli’yi rahmet ve minnetle yâd ederken ülkemiz ekonomisinin temel dinamiklerinden esnaf ve sanatkârlarımız, tüccarlarımız ve sanayicilerimiz başta olmak üzere tüm hemşerilerimin “Ahilik Haftasını Ahi Duası” ile kutluyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Ya Rabbi,
Cümlemizi darlıktan, bereketsizlikten, aldanmaktan ve aldatmaktan, hak yemekten, kul hakkına tecavüz etmekten muhafaza eyle! Bizleri açlık, yokluk, kıtlık, kuraklık, arazi ve semâvî musibetlerden koru! Kanaat etmeyi, gönlü zengin, gözü tok olabilmeyi, hayırda yarışmayı, veren el olmayı nasip eyle! Rızkımız gökte ise yere indir, yer altındaysa yeryüzüne çıkar, uzakta ise yakınlaştır, zorsa kolaylaştır. Rızkımızı temiz ve helâl eyle!
Ey Allahım,
Esnafımızı alırken satanı gözeten, satarken alanı gözeten, eksik ölçüp, yanlış tartmayan, doğru ve güvenilir kimselerden eyle! İsraftan, cimrilikten, azgınlıktan, korkaklıktan, acizlikten, tembellikten, ahlaksızlıktan, haddi aşmaktan sana sığınırız Ya Rabbi! Bizleri nefsine uyarak kötülük işleyenlerden eyleme, kesata uğratma!
Ey kâinata yön veren Yüce Rabbimiz,
Milletimizi ve vatanımızı her türlü afet ve musibetten koru. Devletimize ve milletimize birlik, dirlik ve düzen bahşeyle! Hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda nasip eyle.
Mehmet Ali YÂRANBAŞI
Ticaret İl Müdürü
En Çok Okunan Haberler