reklam
reklam
DOLAR32,2053% -0.22
EURO35,1156% -0.22
STERLIN41,0337% -0.05
FRANG35,4067% -0.62
ALTIN2.500,70% 1,40
BITCOIN67.204,280.084
reklam

ÇAKÜ’DE “GEÇMİŞTEN BUGÜNE FİLİSTİN GERÇEKLERİ” PROGRAMI

Yayınlanma Tarihi : Google News
ÇAKÜ’DE “GEÇMİŞTEN BUGÜNE FİLİSTİN GERÇEKLERİ” PROGRAMI
reklam

“İSLAMİ İlimler Sohbetleri” serisinin üçüncüsü kapsamında, Çankırı Karatekin Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi ile Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) ortaklaşa düzenlediği, “Geçmişten Bugüne Filistin Gerçekleri” adlı program, Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda, Rektör Prof. Dr. Harun Çiftçi’nin açılış konuşmasıyla gerçekleştirildi.

Rektör Çiftçi konuşmasında, “Akademinin Filistin meselesinde küresel ölçekte baskılandığı günlerde Türkiye Akademik camiasının örnek tavrının çok daha önemli hale geldiğini vurguladı. Batıda dünyanın en iyi üniversitelerinde Siyonist politikaları eleştirmenin antisemitizm yaftasıyla damgalanarak engellenmeye çalışıldığı, ifade özgürlüğüne tahammül gösterilmediği ve nihayetinde Gazze’deki vahşete dikkat çekmenin dahi neredeyse suç olarak gösterildiği vasat Türkiye akademisi olarak  sorumluluğumuzu   artırmaktadır. Dezenformasyonun kol gezdiği böylesi bir zamanda ÇAKÜ’de Filistin gerçeklerine dikkat çeken bu programın icra edilmesini Akademik ahlakın ve doğru duruşun da bir gereği olarak görüyor, takdir ediyoruz.” dedi.

“Yeni Dünya Düzeni Adalet ve Hukuk Üzerinde Şekillenmek Zorundadır”

Rektör Çiftçi, insanlık tarihine yakından bakıldığında her 100 yıllık dönemde büyük kırılmalar olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu an yeni bir kırılma anı ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Tarihin bu kırılma anında yeni dünya düzeninin insan hakları adalet ve hukuk üzerine şekillenmesi artık bir zorunluluktur. Böylesi bir dönüşüm için insanlığın, toplumların ve nihayetinde devletlerin tarihin doğru tarafında yer almasıyla gerçekleşeceğine inanıyorum. Günümüzde yaşanana problemlerin temelinde insanı ve adaleti merkeze almayan mevcut küresel sistemin varlığını görüyoruz.  Çok uzağa gitmeden Türk-İslam hinterlandına şöyle bir baktığımızda, Doğu Türkistan`dan başlıyoruz, dünyanın önemli bir kesiminde kargaşa, çatışma, savaş ve sömürü altında. Eski usul sömürgeler bugün yok belki ama bu sömürünün bittiği anlamına gelmiyor, sadece yöntemlerinin değiştiğini gösteriyor. Yoksa bunca acı, eşitsizlik ve savaş yaşanmazdı. Yani dün olduğu gibi bugün de dünyanın bir kesimi diğer bir kesiminden üstün olduğuna inanırsa, insanın doğuştan sahip olduğu haklar sadece uluslararası metinlerde birer tümce olarak kalırsa savaşların ve çatışmaların bitmesini beklemek ham hayal olacaktır. Bu bağlamda küresel sistemin yapısal sorunlarının çözülmesi gereklidir ki o da zihniyet dönüşüm ile mümkündür. Bu dönüşüm bugün Gazze üzerinden ümit veriyor. İşgale destek veren ülkelerin onurlu toplumları sokaklarda yüzbinlerce kişilik gösteriler yapıyor.”

“Nehirden Denize Özgür Filistin” Çağrısı Küreselleşiyor

Dünyanın en büyük metropollerinde, “Filistin’e Özgürlük” eylemleri yapıldığına dikkat çeken Rektör Çiftçi, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Filistinlilerin 75 yıldır yaşadığı işgal, Gazze’nin maruz bırakıldığı korkunç abluka Batının metropollerinden yükselen  “Nehirden Denize Özgür Filistin” çağrısıyla yankı bulmaktadır. Filistin’in özgürlük mücadelesi BM’de veto edilse de kamu vicdanında desteklenmiş ve bu mücadelenin meşruiyeti tescillenmiştir. Bu asla hafife alınacak bir gelişme değildir. Tüm dünyada yükselen islamofobiyayı dahi kıracak büyüklükte bir gelişmedir bu. Çünkü Batılı halklar dün kendilerine öcü gibi gösterilen sarıklı cübbeli bir dedenin “ruhumun ruhu” dediği torununun ölüsüne gösterdiği merhameti gördü ve acının birleştirici gücüyle empati kurmaya başladı. Üniversitelerde gösteri yapan öğrencilerin “Yahudi düşmanı” yalanıyla nasıl kriminalize edildiklerini, rektörlerin nasıl tek tek istifaya zorlandıklarını gördü. Kendilerine anlatılan insan haklarının gerçekliğini, hak, hukuk, eşitlik kavramlarının geçerliliğini sorgulamaya başladı. Bugün Gazze’de yaşananları gerçekten de tarih bunları affetmeyecektir. Gazze’de kıyamet yaşansa da ümidimiz bunun insanlığın uyanışına vesile olmasıdır. Gazze bugün dünyanın bütün iyi insanlarını birleştirdi. Bizler de bu zulme karşı, tarihin doğru tarafında yer alan insanlar olarak susmuyoruz, haykırıyoruz. Zulüm nerede olursa o zulmün karşısındayız. Biz Hakk’ın, hakikatin yanında yer alırsak doğrunun da yanında yer almış olacağız. Bu, vicdani bir meseledir, insani bir meseledir, İslami bir meseledir. Şimdiye kadar Filistin meselesinde küçük büyük demeden atılan her adımın yapılan her programın söylenen her sözün çok kıymetli olduğuna inanıyor ve bu vesileyle Filistin meselesinde gerçeklerin anlatılacağı bu çalışmanın da hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

Rektör Çiftçi’nin açılış konuşmasını yaptığı program Dr. Zaher Al Baik’in Filistin meselesindeki çatışmaların tarihsel arka planını ele aldığı ve 7 Ekim’den günümüze değin yaşananların küresel ölçekteki etkilerini kapsamlı olarak sunduğu konuşmasının ardından sona erdi.

reklam

YORUM YAP

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.