COVID-19 Pandemisi nedeniyle Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı`nın eğitime üç hafta ara verilmesi kararının ardından Çankırı Karatekin Üniversitesi, örgün eğitim yerine ikame edilmek üzere yapılacak uzaktan öğretim faaliyetlerine başladı.
09 Ocak 2019 tarihinde hayata geçirdiği uygulamalarla Türkiye’nin yükseköğretimde dijital dönüşüm sürecine ayak uyduran ilk üniversitelerinden olan Çankırı Karatekin Üniversitesi, bir yılı aşkın süredir devam eden altyapı çalışmalarıyla güçlendirdiği uzaktan eğitim sistemini öğrencileri ile buluşturdu.
İlk etapta Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türk Dili, Yabancı Dil (İng./Alm.) ve Temel Bilgi Teknolojileri Kullanımı derslerini senkron (online) şekilde uygulamaya koyan ÇAKÜ, bir haftalık aranın ardından kendi altyapısı ve kendi yazılımı ile eğitime başlayan öncü üniversitelerden oldu. Önümüzdeki hafta Yükseköğretim Kurulu`ndan alınacak onayın ardından ise ÇAKÜ, verileri hazır durumda olan İş Sağlığı ve Güvenliği Programı gibi bazı programlar için de uzaktan eğitime geçmeyi planlıyor.
Çankırı Karatekin Üniversitesi UZEM (Uzaktan Eğitim Merkezi) tarafından örgün programlarda yer alan derslerin teorik kısımlarının uzaktan eğitim yöntemi ile sürdürülmesi için gerekli hazırlıklar hızla tamamlandı. Uzaktan eğitim sürecinde izlenecek yol haritası ve iş takvimi de Çankırı Karatekin Üniversitesi resmi internet sayfasından (https://www.karatekin.edu.tr/) duyuruldu.
Uzun süredir altyapı çalışmaları devam eden ve önemli bir ivmenin kat edildiği ÇAKÜ`deki uzaktan eğitim sürecini değerlendiren Rektör Prof. Dr. Hasan Ayrancı “Tüm üniversitelere örnek teşkil edebilecek ulusal ve uluslararası işlevselliği olan bir uzaktan eğitim programı için hazırlıklarımızın devam ettiği bir esnada ortaya çıkan bu pandemi durumunda her şeyimizin hazır olması sebebiyle Üniversite olarak hızlı bir şekilde uzaktan eğitime geçebildik. Göreve başladığımda Üniversitemizde uzaktan eğitime son verilmiş durumdaydı. Dijital uygarlığa geçiş aşamasındaki en önemli adımlardan biri olarak gördüğüm uzaktan eğitimin Üniversitemizde yeniden başlaması için gerekli talimatları verdim. Ekibimizle beraber eskisinden daha verimli, yenilikçi ve en önemlisi de amaca hizmet eden uzaktan eğitim metotları üzerine çalıştık. Günü kurtarma adına alelade bir sistem yerine çok daha uzun vadeli bir süreç için ne yapabiliriz diye kafa yorduk. Bu süreç içerisinde bazı engellemelerle de karşı karşıya kaldık. Direnç gösteren bazı grupları tasfiye ettik. Tüm bunlara karşın Üniversite yönetimimizin her an iş başında oluşu ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığı personelimizin fedakarca çalışmaları ile bu durumların da üstesinden gelmeyi başardık. Tüm zorluklara rağmen bu güne kadar 3 önemli fakülte, iş istihdamı oldukça yüksek 93 program, 2 enstitü ile bir de Teknokent açtık. Yabancı öğrenci hedeflerimize de tam manasıyla ulaşıldıktan sonra geriye tek bir hedefimiz kalıyor ki, o da ulusal ve uluslararası alanda gerçekleştirmek istediğimiz uzaktan eğitim hedefimiz. Biz bu sistemi günümüz şartlarından ziyade dijital dünyanın gelecek yıllarda karşımıza çıkaracağı şartlara uygun olarak geliştirmek istiyor, adımlarımızı akıllıca ve dünyayı takip ederek atıyoruz. Elbette hedeflediğimiz ve üstünde çalıştığımız uzaktan eğitim sistemi tam olarak bu şekilde olmamakla birlikte şu an içinde bulunduğumuz acil durum için her şeyimiz hazır ve yeterli durumda. Bir yapmalı ve tam yapmalıyız. Ülkemizde neredeyse tüm uzaktan eğitim uygulamaları özel firmalar ve hatta çoğu yabancı firma aracılığı ile sürdürülmekte. Tüm dünya gibi biz de bu durumlarla karşılaşmak istemez ve öğrencilerimizi dersliklerde görmeyi arzu ederdik. Karamsarlığa kapılmak yerine bu olumsuz süreci kendi açımızdan en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz. Özellikle bu manada uzaktan eğitime geçiş bazı eksiklerimizi bu süreçte görme fırsatı bulacağımızı düşünüyorum. Ülke olarak bu zor günleri de daha da güçlenerek atlatacağımıza inanıyor, bir an önce hayatın normale dönmesini temenni ediyorum.” dedi.
