“Lütfen Seyit Ardıç’a, Gürsel Baran’a ve OSB’lere kulak verin” başlıklı yazım dolayısıyla iki önemli mesaj aldım. İkisi de OSTİM’in üretici kahramanlarından. Mesajlar, “Mesleksizler ordusunu meslek sahibi yaparak ara eleman açığının kapanmasını bekleyecek sabrımız da durumumuz da yok!”
Hak verdim!
Çünkü Türkiye’nin üretim ve ihracat potansiyeli o kadar arttı ve artıyor ki; bu başarı birilerini fena halde rahatsız ediyor. Uyuyan hücreleri uyandırmaları, provokatör / ajan timleriyle harekete geçmeleri bundan. Emniyet güçlerimiz konuyla yakında ilgileniyor ve keklik gibi avlıyor bunları…
Ben, mesleksizlik ve ara eleman konularına dönmek istiyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen “2023 yılı ihracat rakamlarının açıklanması programı”nda uzunca bir konuşma yaptı. Her bir satırı değerlendirmeye değer konuşmadan iki cümleyi hatırlatmak istiyorum:
BİR: Türkiye ve Türkiye’nin çıkarlarına yönelik sinsi operasyon sabotaj girişimi vardır…
İKİ: 2023 yılı ihracatımız geçen yıla göre yüzde 0.6 oranında artarak 255,8 milyar doları aşarak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırmıştır…
Birinci cümle, durdurulamayan Türkiye’yi durdurmak için harekete geçenlerin Süper Kupa Finalini bile amaçlarına alet etmesiyle ilgiliydi… Çünkü: “Zor zamanlarımızda yanımızda yer alan kardeş ülkelerin hedef alınması asla tesadüfi değildi…”
İkinci cümle ise “Türkiye Yüzyılı” söyleminin içini dolduran şahlanışın yansımasıydı. Nasıl böyle bir yansıma olmasın; Türkiye üretiyor, büyüyor, durdurulamıyor…
Dünkü yazımla ilgili mesajlara gelecek olursam, derim ki; Evet, Türkiye ekonomisi açısından büyük bir soruna dönüşen ara eleman konusu acilen çözülmelidir…
Ankara için durum daha da kritik.
100 Yıllık Cumhuriyetimizin 100 yıllık Başkenti, 13 OSB’si, çok sayıda teknokenti ve ar-ge potansiyeli ile ara eleman sorununa takılıp kalamaz…
Bildiğim için söylüyorum: Dünyanın her yerine hatta (deneylerle Tanrı Parçacığının araştırıldığı) Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’ne parça üreten firmalar var Başkentte…
ANKARA GERÇEKLERİ…
Şehir ekonomisinin yüzde 1,4’ünü tarım, yüzde 32,4’ünü madencilik ve sanayi, yüzde 66,2’sinin de hizmet sektörleri oluşturuyor…
Ankara’da biri yapım aşamasında 13 Organize Sanayi Bölgesi, 10 Sanayi Sitesi, 2’si yapım aşamasında 11 Teknoloji Geliştirme Merkezi, 140 Ar-Ge Merkezi ile 37 Tasarım Merkezi bulunuyor. Türkiye Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın yüzde 10’a yakını Ankara’da üretiliyor.
Türkiye’deki savunma sanayi işletmelerinin yüzde 60’ı Ankara’da mukim. Sektörün cirosunun yüzde 61’i de Başkentte üretiliyor.
Bu kadar mı? Değil elbette. Onları da bir başka yazıya konu yaparız…
Bu yazıya son söz: Meslek okullarını ve buralardan mezun olanları ihya etmezsek işimiz zor…
