19 Mayıs, "milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararının kurtaracağına" inanan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve 23 dava arkadaşı Bandırma Vapuru’yla birlikte Cumhuriyetle sonuçlanacak kutlu mücadelesine başladığı gündür. Yedi düvele Samsun’da atılan ilk adımla meydan okumuştur. Samsun’dan vatanın her köşesine verilen ses, Havza’da gürlemiş, Amasya’dan yayılmış, Erzurum’da karara varmış, Sivas’ta bağımsızlığın ne pahasına olursa olsun gerçekleşeceğini ortaya koymuştur. Bu ilk adım, sönmek üzere olan umutları canlandırmış ve milletimizin bir ülkü etrafında toplanmasına varan sürece hız ve anlam katmıştır. Her şey ilk adımla başlamış, adımlar yürüyüş olmuş, yürüyüşler gönüllerde yükselip mücadeleyle buluşmuştur. Mücadeleler genişleyip tarih olmuş ve bir an gelmiş, o tarih Türk diye okunmuştur. 1919, 1071’de Anadolu’yu yurt yapan atalarımızın vasiyetine sonsuz sadakattin nişanesidir. Büyük bir inançla söylemek isterim ki; ricayla, minnetle, bağışla ve lütufla istiklal kazanılmaz. Türk Milleti ve gençliği, dinine, diline, dününe, düzenine, düsturuna ve ülkülerine gözü gibi bakan, sancak gibi ruhunun gönderine çeken bozkurtlardır. Bilge Kağan, Sultan Alparslan da Osman Gazi’de Fatih de bir. Viyana kapılarına dayanmış olan Kanuni’de birdir, Samsun’a çıkan Mustafa Kemal’de bir. Kıblesi, kaderi, tarihi, geleceği birdir, inancı tek ve zirvededir. 19 Mayıs; teslimiyet belgelerini yırtıp atan cesaretin timsali, haykıran milli sesleniştir. Cenab-ı Allah’ın himayesi ve aziz milletimizin fedakârlıklarıyla Samsun’da başlayan tarihi yolculuk başkent Ankara’da Cumhuriyet’le birlikte sonuca ulaşmıştır. 19 Mayıs; zalime, haine, alçağa, işbirlikçiye yıldırım gibi çarpan Türk’ün kudretli yüzüdür. Gerektiğinde o ilk adımı bir kez daha atar, yeniden Kocatepe’ye karargâh kurar, Dumlupınar’a kadar aşkla koşar, namertlere kafa tutarız. Dün yaptık, yine yaparız. Dün başardık, bir kez daha başarırız. Türk milletinin varlığını sonsuza kadar yaşatmaya ant içiyoruz. Elbette 19 Mayıs’ın; “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlandığı dikkate alındığında, Türk gençliğine çok büyük görev ve sorumluluklar düşeceği de şüphesizdir. Temennim, Türk gençliğinin, Türk Devletini güçlü, Türk Milletini mutlu kılma ülküsünü mutlaka gerçekleştirecekler; huzurlu, mutlu ve gelecek kaygısı taşımadan yaşayacağı günlere yakın bir zamanda ulaşacaklardır. Yüreği millet sevgisi ile dolu, erdemli; insanlığa, ülkesine, ailesine ve kendisine karşı sorumluluklarının bilincinde olan ve yüksek ülküleri hedeflemiş gençliğin yetişmesi halinde Cumhuriyetimizin bekası güvenceye kavuşabilecektir. Bu sayede lider ülke Türkiye gayesine ulaşılmış olacaktır. Cumhuriyetimizi emanet ettiğimiz Türk gençliğinin bizden daha iyi ve daha sorumlu yetişmesi, hepimiz için vazgeçilmez milli bir görev, aynı zamanda vatan borcudur. Türk gençliği, milli şerefin istikbal meşalesidir. Gençlerimizin her birisi başımızı tacı, geleceğimizin mihmandarıdır. Onlardan esirgeyeceğimiz hiçbir şey olmaz, olmamalıdır. Bizim uzlaşma ve diyalog zeminimiz ancak Cumhuriyetimizin temel değerlerine saygı, milletimizin kardeşlik hukukuna riayettir. Ülkemizin bekası için gösterdiğimiz sabır, sükûnet, duruş ve kararlılığı "siyaset icabı" zannederek göz ardı edenler, 19 Mayısta milletimizi kurtaran ve devletimizi kuran tarihi misyonunu tekrar hatırlatıyoruz. Büyük Türk milletinin ve geleceğimizin teminatı sevgili gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını bütün içtenliğimle kutluyorum. Milliyetçi Hareket Partisinin: Sevdası millettir. Aklı ise, Türkiye’dir.  

Döne DOĞUTEKİN

Alemdağ MHP Kadın Kolları Başkanı