O BİR DÜNYA MARKASI ÜSTELİK ÇANKIRI’LI: NETELSAN

Ilgaz’lı Necmettin Uzun’un kurduğu ve sektöründeki faaliyetlerine 1989 yılında başlayan NETELSAN, görüntülü diafon sistemleri, yangın alarmı, hırsız alarmı, aydınlatma sistemleri, anahtar priz ürün grupları, hareket sensörleri, akıllı kilit ve geçiş kontrol sistemlerinin tamamını yerli üretim olarak Ankara’daki fabrikasında üretiyor. NETELSAN A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Uzun, 2020’nin hem insanlar hem de şirketler için zorlu bir yıl olduğunu hatırlatarak, tüm bunlara rağmen 2020’yi birçok alanda güçlü büyüme rakamlarıyla geçirdiklerini vurguladı. Portföylerine eklediği yeni ürünlerin ve pazarlama stratejilerinin talebi arttırdığını belirten Uzun, “Bu, üretim kapasitemizi ve satış ekibimizi genişletmemize yol açtı. Bu sayede de cirolarımızda da ciddi bir artış yakaladık. 2020 yılı büyüme rakamımız bu sayede yüzde 48,1 oldu” dedi. Uzun, pandemi sürecinde kendilerini ayrıştıran temel unsurun ürün portföylerine yeni kattıkları anahtar priz ürünlerinin olduğunu vurguladı.

NETELSAN olarak yurtdışına 2012’de Almanya ile açıldıklarını hatırlatan Uzun, şunları söyledi: “Türkiye piyasası pazarın talebi fiyat/performans odaklı iken, Almanya piyasasında pazarın talebinin büyük ölçekte performans odaklı olması, ürünlerimizi çok yönlü bir şekilde geliştirmemizi sağladı. Pandeminin negatif etkisini en çok ihracatımızda hissettik. Pazar arayışımızı ve pazar genişletmemizi ziyaretlerle ve fuarlarla yapıyorken, hava ulaşımının büyük oranda kapatılması ve fuarların iptal edilmesi büyüme hızımızı yavaşlattı. Buna rağmen 2020 yılında ihracatımız yüzde 7,4 arttı. Pandemiye rağmen büyümemizin sebeplerden biri Türk lirasının mevcut değerlemesiyle uluslararası anlamda Türk ürünlerinin rekabet gücünün artmış olması.”

Uzun, 2021’de pandeminin etkilerinin hafiflemesini beklediklerini söyleyerek, “Buna paralel olarak 2020 yılında yakaladığımız ivmeyi devam ettirmeyi planlıyor ve yüzde 50 büyüme hedefiyle aksiyon almaya devam ediyoruz. Bu rakamı yakalamak için uluslararası yolculuğun ve taşımacılığın rahatlaması ile Almanya’da ofis açmayı ve 3 yeni ülkede pazara girmeyi planlıyoruz. Bunun yanında bulunduğumuz pazarlarda payımızı arttırmayı amaçlıyoruz. Öncelikli hedeflerimiz, pazar payımızı arttırmak, üretim kapasitemizi genişletmek ve AR-GE. Bu  doğrultuda da çeşitli yatırımlar planlıyoruz. Makine parkurlarımıza yatırım yaparak üretim hızımızı, kalitemizi ve verimliliğimizi arttıracağız. AR-GE süreçlerimizi geliştirmek için Teknokent’te AR-GE Merkezi kurmayı planlıyoruz” diye konuştu.

Dijital dönüşümle çalışan kalıcılığını sağlayacak

Bu yıl için  en büyük planlarından birisinin  dijital dönüşümü hızlandırmak olduğunu ifade eden Uzun, dijital dönüşüm ile  firmanın hem öngörü kabiliyeti hem de yönetilebilirliğinin  kolaylaşacağını ,ayrıca verimlilik ve kalitesinin de  artacağını söyledi. İnsan kaynakları ve performans yönetimine yatırım yapmanın da önemli planlarından olduğunu ekleyen Uzun, “Bir firmanın ana üretici gücünü oluşturan kaynak, insan kaynakları. Yaptığı işi daha memnuniyetle, daha mutlulukla yapan çalışan daha yüksek verimlilik sergiliyor ve firmada kalıcılığı artıyor. Kalıcılığı arttırıcı faktörler, özellikle önceki jenerasyonlara göre daha sık iş değiştirme eğilimi bulunan Z jenerasyonundaki kalifiye çalışanlarımızı bünyemizde tutabilmek için büyük önem arz ediyor. İç anketlerimiz gösteriyor ki çalışanlar, verdikleri emeğin karşılığını görmeye büyük bir öncelik veriyor. Bunu sağlamak için performans değerlendirme tekniklerimizi dijital dönüşümümüzle el ele bir şekilde güncellemeyi ve iyileştirmeyi planlıyoruz” dedi.

Diyafonları IP altyapısına geçirdik

Diyafon sistemlerinin teknik olarak yetersiz kaldığı noktada ürünlerinin iletişim altyapısını dijitale yani IP altyapısına çevirdiklerini vurgulayan Uzun, “Bu sayede, dijital taşınan ses ve görüntü verisini uçtan uca veri kaybı olmadan, kalite düşmeden aktarabiliyoruz. Ayrıca IP sistemimizin hatları aynı anda birbirleri ile sesli ve görüntülü görüşmek isteyen kullanıcıların veri trafiğine cevap verebiliyor. IP sistemimizdeki yüz tanıma sistemimiz sayesinde günümüzde taşımak zorunda olduğumuz anahtarlar ve şifrelerin aksine çalınması ve unutulması imkânsız, eşsiz bir şifre kullanabilme fırsatı sunuyoruz. Sistemimizin hassasiyeti sayesinde yakın akrabaları bile rahatlıkla ayırt edebiliyoruz” dedi.

 Görüntülü iletişim ve güvenlik sektöründe  V tipi toparlanma olacak

      Görüntülü iletişim ve güvenlik sektörün temelleri, 1980’li yıllarda bas-konuş diyafonlara dayanıyor. Görüntülü sistemler 2008’li yılların başında Türkiye piyasasına girmeye başladı. Yaklaşık olarak 2014’te ise interkom sistemleri pazar payındaki birincilik bas-konuş ve ahizeli iletişim sistemlerinden görüntülü iletişim sistemlerine geçiş yaptı ve birinciliği bırakmadı.   LCD ve çip üretimi büyük ölçüde uzak doğuda yapılan görüntülü iletişim sistemleri sektörü, pandemi sürecinde küresel tedarik zincirindeki aksamalardan negatif bir şekilde etkiledi.

      Son 10 yılda yıllık ortalama yüzde 30 civarı büyüme ile interkom sistemleri ve benzeri ürünlerin ihracatı 2019’da 106,2 milyon dolara ulaştı. 2020’de bu rakam pandeminin etkisiyle 2012 seviyelerine – yaklaşık 19 milyon dolara geriledi. 2021 için beklenti bu rakamlarda pandemide kötüleşme, mutasyon veya varyant çıkmaması ve aşılama süreçlerinin sorunsuz ilerlemesi durumunda toparlanma olup 2019 seviyelerine geri gelmesi. Bu durumda 2020’deki dipten sonra sektör, ihracatta hızlı bir V şeklinde toparlanma bekliyor. Hırsız ve yangın alarm sektöründeki son 5 yılda büyüme ise yüzde 35 civarlarında. Pandemi sonrası aynı toparlanmanın bu sektörde de görmesi bekleniyor.

Pandemi öncesi interkom ihracat pazar büyüklüğü ITC’nin verilerine göre 8 milyar dolar civarındaydı. Bu rakam pandeminin etkisiyle 5.5-6 milyar dolar bandına geriledi. Büyük bir çoğunluğunu gelişmiş ülkelerin oluşturduğu ihracatçı sıralamasında Türkiye, 15’inci sırada. Endüstrideki yapay zekâ, nesnelerin interneti gibi son teknolojileri ürünlerinde kullanmayı başaran ve bunu da en ekonomik şekilde yapabilen markalar rakiplerine göre büyük bir üstünlük yakalıyor.

Hırsız alarm ve yangın alarm sektöründe 2019 yılında dünyada sektörel bazda ihraç edilen değer 5,1 milyar dolar olmakla birlikte ithalatta bu değerin 4,6 milyar dolar… Türkiye’nin ihraç ettiği hırsız ve yangın alarm ürünlerinin toplam değeri 13 milyon dolar civarında. Bununla birlikte 2020’nin Kasım ve Aralık ayları arasında hırsız ve yangın alarm sektöründeki ihracat büyümesi de Türkiye’de yüzde 14 oldu.