reklam
reklam
DOLAR32,3368% 0.16
EURO35,2111% 0.05
STERLIN41,1584% 0.04
FRANG36,4153% 0.12
ALTIN2.246,92% 0,15
BITCOIN2.203.621-2.434
reklam

HAKKINIZ ÖDENMEZ DENİLEN HEKİMLER HAKLARINI ARIYOR

Yayınlanma Tarihi : Google News
HAKKINIZ ÖDENMEZ DENİLEN HEKİMLER HAKLARINI ARIYOR
reklam

Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (HEKİM-SEN), 17-18 Mayıs tarihlerinde 2 günlük eylem kararı aldı. Eyleme gerekçe olarak hekimlere yıllardır verilip tutulmayan sözler, verilmeyen maaş zamları, haklarında açılan Malpraktis davaları, bir türlü önüne geçilemeyen sağlıkta şiddet olayları ve daha bir çok sıkıntılarını gösteren Hekim-Sen, pandemi döneminde en fazla mesai yapıp en çok yorulan, en çok hasta olan ve hatta en çok hayatını kaybeden kesimin hekimler olduğunu, yıllardır “hakkınız ödenmez” denilerek avutulan hekimlerin hakkını ödemenin bu kadar zor olmaması gerektiğini vurguladı.

Hekim-Sen’in “Hekime hakkını vereceksiniz! Bizler haklarımızı almak için @Tabip_Sen , @hekim_birligi ve @hekimsen olarak 17 – 18 Mayıs’ta eylemdeyiz. Tükenen sabrımız ile haklı mücadelemize tüm meslektaşlarımızı davet ediyoruz.” sloganıyla aldığı 2 günlük eylem kararının açıklaması şu şekilde:

“Biz Hekimiz; dil, din, ırk ayırt etmeden yalnızca hastaların şifası için uğraşan,

Biz Hekimiz; gece gündüz özveri ile çalışan,

Biz Hekimiz; insanların en muhtaç olduğu anda destekçisi olan.

Bizler hakkı ödenmesi gereken ancak yıllardır oyalanan, alay edilircesine ve mesleki onuru dahi hiçe sayılarak “hakkınız ödenmez” denilenleriz. Yıllardır değersizleştirilen mesleğe, her geçen gün artan şiddete, düzelmesi gerekirken daha da kötüleşen çalışma koşullarına karşılık azalan bir maaşa layık görüldük. Bizler hayatları kurtarmaya çalışırken, hayatlarımıza ve hayallerimize kastedildi. Hakaretlere, baskılara ve tehditlere maruz kaldık. Ancak hiç kimse unutmasın ki düştüğümüz yerin ötesi yok ve artık hep birlikte ayağa kalkıyoruz.

Bizler ayrışmıştık, artık birleştik. Toplandık, toparlandık ve artık tek bir ses olduk. Hekimler olarak yıllardır yalnızca oyalandık. Aralık ayında umutlandık ancak sorunlarımızın çoğu görmezden gelindi. 14 Mart Tıp Bayramı gerçek bir bayram olsun diye bekledik ancak sonuç yine “hakkınız ödenmez” oldu. Aralık ayındaki sözlerin üzerinden 167 gün, 14 Mart’ın üzerinden 64 gün geçti ve bizler halâ oyalanıyoruz.

Şimdiye kadar yapılması planlanan düzenlemelere bakıldığında;

  • Şiddet ile ilgili alınması gereken önlemler henüz tamamlanıp uygulamaya koyulmamış olmakla birlikte, şiddetin ortaya çıkmasına karşı sendikamız ve hekimlerin ortak talebi olan önerilerimizden hiçbiri gerçekleştirilmemiştir.
  • Planlanan maaş zamları hekimlerin hak ettiği seviyeye ulaşamamış ve hekim maaşları yoksulluk sınırının altında kalmıştır.
  • Hekimlerin ek göstergeleri olması gereken noktaya yükseltilememiştir.
  • Emeklilik için yapılan çalışmalar ise henüz sonuçlanmamıştır.
  • Eksik ve hatalı mevzuatlarla ilgili hiçbir düzenleme yapılmamıştır.

Taleplerimizin aksine;

  • Daha fazla hastaya tıbben mümkün olamayacak kadar kısa sürede bakılması istendi.
  • Mevzuata aykırı şekilde yapılan, hekimler üzerinde baskı amaçlı olarak da kullanılan usulsüz görevlendirmeler son bulmadı.
  • Asistan hekimlerimiz 36 saate varan aralıksız çalışmalarına devam ettirildi. Konu hakkında taleplerimiz uygulamaya alınmadı.
  • Pandemi döneminde vefat etmiş hekim ve sağlık çalışanlarımıza görev şehitliği verilmedi.
  • Hastane girişlerinde, polikliniklerde yeterli güvenlik tedbirleri alınmadı.
  • MHRS Randevu Sistemi hukukî kararlara rağmen tıbbî standartlara çekilmedi.

Sonuçta gelecek kaygısı ve çalışma koşulları nedenleri ile yurt dışına göç eden meslektaşlarımıza tekraren “Giderlerse gitsinler” denildi. Ülkenin en zeki insanları, en parlak beyinleri yabancı ülkelere yetişmiş birer hekim olarak gidiyorken kalan hekimler oyalanmaya devam edildi. Bu şartlarda maalesef göç durmayacak, analarımız babalarımız, halkımız her geçen gün daha da kötüleşen bir sağlık hizmetine mecbur kalacaktır. Yüzlerce hekim söyledi, duyulmadı. Eylemler yapıldı, binlerce hekim katıldı ancak gördüğümüz kadarı ile taleplerimiz tam anlaşılmadı.

Tam olarak duyulana ve anlaşılana kadar tekrar söylüyoruz:

  • Sağlıkta şiddeti ortaya çıkmadan engelleyecek önlemleri alın. Şiddetin kaynağını yok edip caydırıcı cezalar verin, önleyici tedbirleri alın.
  • Hekimler için insani koşullardan uzak bir çalışma ortamı, toplum sağlığından da uzak olacaktır. Çalışma koşullarını insani şartlara getirin, 36 saate varan nöbetlere dur deyin. Nöbet ertesi hekimlerin istirahat etmelerine müsaade edin, maaşlarını keserek engel olmayın.
  • Malpraktis kararı için oluşturulacak kurulda yeterli sayıda, ilgili alanda karar verebilecek tıbbi bilgiye sahip, sağlık hukuku konusunda yetkin hekimleri bulundurun.
  • Devletin eğittiği, yeterli gördüğü ve çalıştırdığı hekimin yapabileceği hatalarda gereken sorumluluğu alın.
  • Hekim ihtiyacı kapatılmak isteniyorsa öncelikle hekimi yetiştirebilmek için gereken şartlar sağlanmalıdır. Hekimlik ve uzmanlık eğitiminde kontenjanları eğitimci sayısı, materyal, ortam ve kalite açısından kurumların eğitim kapasitelerine uygun hale getirin.
  • Mobbingle tüm alanlarda mücadele edin. Hekimlerimizin çalışma ortamlarında yaşadığı yönetici sorunlarını ortadan kaldırın. Usulsüz görevlendirmelere dur deyin. Hekimi yersiz, hastayı hekimsiz bırakmayın.
  • Pandemide tüm toplumdan 10 kat fazla hastalanan ve 4 kat daha fazla vefat eden meslektaşlarımıza hakkıyla “Şehittir” deyin, insanların mesleği yüzünden vefat ettiğini kabul edin, COVİD’i meslek hastalığı sayın.
  • Maaşlarımızı ve emeklilik koşullarımızı utanılacak seviyelerden, hekime yaraşır hale getirin. Ek mesailerimizi hakkıyla ve alın terimiz kurumadan ödeyin. En düşük ücreti alan hekimin maaşını tüm tazminatlar hariç hakkaniyetli bir seviyeye çıkarın. Nöbet ücretlerini gündüz mesai ücretlerinin en az % 50 fazlası olarak verin. Hekimlere asgari 7200 ek göstergeyi verin.
  • Hasta onam belgelerini dijital ve sistemli bir hale getirin, elektronik ortamda daha güvenli ve pratik açık onamlar hazırlayarak hekime de hastaya da eziyet etmeyin.
  • Tıbbi muayene 5 dakikada yapılmaz, MHRS randevularını tıbbi standartlara getirin. Branşa özel her hasta için gerekli muayene süresini sağlayın.
  • Hekimleri tehdit hattına dönüşen, asılsız şikayetlerle motivasyon ve zaman kaybına sebep olan SABİM’i kaldırın.
  • Aile hekimlerinin cari giderlerini güncel koşullara ve kiralara göre arttırın. Cari ödemeler, yüksek enflasyon karşısında masrafları karşılayamamaktadır. Ücretlerin yüksek enflasyon altında ezilmesine müsaade etmeyin. Ceza yönetmeliği iptal edilerek 1. basamaktaki tüm paydaşlarımızla beraber yeniden düzenlenmelidir. Herhangi bir hak kaybı olmaksızın, katsayıda artış yapılarak optimize edilmelidir.
  • Diş hekimlerine mesleklerini hakkıyla yapabilecekleri şekilde gereken yeterli sayıda nitelikli yardımcı personeli, yapılan işlemin gerektirdiği şartlara uygun kalitede malzemeleri ve imkanları sağlayın. Birim performans uygulamasını kaldırın. MHRS sürelerini yapılacak işlemlere uygun hale getirin. MHRS dışı hasta dayatmasını kaldırın.
  • Meslektaşlarımız olan son sınıftaki hekim ve diş hekimlerimize hak ettikleri ücreti verin. Eğitim amacı ile hastanelerde bulunan öğrencilerimizi işgücü açığını kapatmak amacı ile kullanmayın.

Ayrıca halkımıza da sesleniyoruz;

  • “Şiddet uygulayanlar benim sağlık hizmetimi engelliyor, ceza verin.” deyin.
  • “Saatlerce çalışıp sabaha kadar uyumamış hekime ameliyat olmak istemiyorum.” deyin.
  • “Onlarca yıllık emeği, tecrübesi ve bilgisi olan, ülkenin en seçkin insanlarına hak ettikleri ücreti verin.” deyin.
  • “2-3 dakikalık muayeneden bir şey anlaşılmaz, muayene süremizi arttırın.” deyin.
  • “Hekimi hastanede koruyamazsanız beni hiç koruyamazsınız.” deyin.

Artık birlik olduk, her kesimden, her görüşten ve her alandan hekim ile çok daha güçlüyüz. Mücadelemiz yeni başlıyor ve haklarımızı eksiksiz şekilde alana kadar devam edecek.”

reklam

YORUM YAP