DİYANETİN TOKİ İÇİN FAİZ FETVASI TARTIŞILIYOR

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, ‘Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından uygulanan Sosyal Konut Projesinin dini hükmü nedir?’ sorusuna verdiği cevapta, “Devlet TOKİ’nin bu uygulamasında başka bir yolla konut alma imkânı tanımadığından, belirtilen niyet ve amaçlar doğrultusunda söz konusu projeden yararlanmak caizdir” diyerek devletin faizli kredi vermesini onaylamıştı.
Geçen yıllarda Diyanet TV’de yayınlanan bir programda ise “Yüksek enflasyon olan bir ülkede faiz helâl midir?” sorusuna cevap veren bir Diyanet görevlisi şunları söylüyordu:
” Faiz, İslam dininin kesinlikle haram kıldığı, yasakladığı bir şeydir. İslam’ın haram kıldığı, yasakladığı bir şeyi helâl kılmak da kimsenin yetkisi dahilinde değildir. Kimse böyle bir şeyi yapamaz. Faiz haramdır, faizdir, caiz değildir. Kesinlikle faizin helâl ya da caiz olduğunu söylemek dinen mümkün değildir, haramdır.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Ocak Çarşamba günkü açıklamasında da Din İşleri Yüksek Kurulu’nun öteden beri verdiği fetvalarda, İslam’da faizin kesin olarak haram kılındığını açıkça ifade ettiği belirtildi.
TOKİ tarafından uygulanan Sosyal Konut Projesi hakkında vatandaşlardan gelen yoğun sorulara cevaben Din İşleri Yüksek Kurulu açıklamasında şu konulara değindi:
“Kurulumuz, halkımızla paylaştığı görüşünde, öncelikle faizin kesin olarak haram kılındığını, konut veya araç satın almak için faizli kredi kullanmanın caiz olmadığını çok açık ve kesin bir dille belirtmiştir. Bahse konu projenin, kira ödediği takdirde asgari geçimini zorlukla sağlayan ve ev sahibi olabilmek için faizsiz ödünç borç bulamayan alt veya orta gelirli vatandaşlara yönelik üretilen bir sosyal proje olduğu kanaatine ulaşmış ve bu projeden yararlanarak ev sahibi olmanın, dinen haram kılınan faizli işlem kapsamında değerlendirilmeyeceği sonucuna varmıştır.
Faiz, taraflardan birinin, sözleşmede karşılığı olmayan bir fazlalığı şart koşması ve bununla haksız bir kazanç elde etmesidir. Oysa bu projede devletin, verdiği borçtan kar etmek gibi bir amacı olmadığı gibi aksine peşin verdiği paranın yıllar sonra değer olarak daha düşük bir şekilde tahsili söz konusudur. Dolayısıyla İslamın haksız kazanç olarak gördüğü ve kendisine şiddetle savaş açtığı faiz, bu sosyal konut projesinde sonuç itibarıyla gerçekleşmemektedir. Nitekim Kurulumuz, daha önce de devletin yatırımları teşvik etmek, istihdam sağlamak ve kalkınmayı temin etmek amacıyla verdiği teşvik kredilerinin, şartlarına uygun şekilde alınıp kullanılmasının caiz olduğu ve bunun faiz kapsamında değerlendirilmeyeceği yönünde görüş bildirmiştir.
Kurulumuzun dar gelirli vatandaşlarımızın devlet desteğiyle ev sahibi olmasını amaçlayan TOKİ’nin sosyal konut projesi özelindeki son görüşü de bu kapsamda görülmelidir. Söz konusu görüş üzerinden Başkanlığımızın ve Din İşleri Yüksek Kurulumuzun faize cevaz verdiği veya devlet bankalarından alınan faizli kredilerin caiz olduğunu söylediği iddiası asılsız olduğu kadar kurumlarımızı yıpratma amacı taşıyan iyi niyetle bağdaşmayan bir algı operasyonu olarak değerlendirilmiştir.”
