ÇOCUKLARI KORONAVİRÜSLE İLGİLİ GEREĞİNDEN FAZLA BİLGİYE MARUZ BIRAKMAYIN…

Çankırı Özel Karatekin Hastanesi Uzm. Klinik Psk. Kevser TARAKCI ile “Çocukları Koronavirüsün Psikolojik Etkilerinden Nasıl Koruyabiliriz?” konulu söyleşimiz..

Hemen her ülkede etkisini gösteren ve hızla yayılan koronavirüs biyolojik sağlığımızı tehdit ettiği gibi ruh sağlığımızı da olumsuz etkiliyor. Sürekli salgınla ilgili haberleri ve ölüm sayılarını duymak kaygımızı daha da yukarı çekiyor. Günlük rutinlerin bozulması, okulların eğitime ara vermesi, çocukların arkadaşlarından ve alışık olduğu düzenden uzaklaşması hem ebeveynleri hem de çocukları etkiliyor. Salgınla ilgili gerçeği yansıtmayan konuşmalar ya da aile içerisinde sürekli virüsten bahsetmek çocukların kaygı ve panik hisleri yaşamasına sebep oluyor.

Bu dönemde, çocukların kendilerini güvende hissedebilmeleri ve kaygı seviyelerini düşürebilmeleri için ebeveynler çocuklarına destek vermelidirler. Kendisinde yoğun kaygılar olan ve aldığı önlemleri çok fazla abartan ebeveynler çocuklarına sağlıklı bir şekilde yardımcı olamazlar.

Kendi endişelerini yatıştıramayan ebeveynler, kaygılarını çocuklarına geçirebilirler. Çocuklar ebeveynlerini gözlemeyerek tepkide bulunurlar; özellikle küçük çocuklar anlam veremedikleri durumlarda ebeveynlerini örnek alma eğilimi içinde olurlar. Bu sebeple çocuk, kaygılı anne- babasını model alarak durumu panik havasında karşılayabilir.

Bu süreçte mümkün olduğunca,  çocuğun zihnindeki belirsizlik azaltılmaya çalışmalı ve onlara, virüsten korunabilmek için alabileceğimiz önlemlerin olduğu aktarılmalıdır. Çocuğun konu ile ilgili sorduğu sorular geçiştirilip yanıtsız bırakılmamalıdır. Çocuğun zihninde cevaplanmamış sorular daha çok kaygı yaşamasına sebep olur. Bunu yaparken çocuğa virüsle ilgili çok fazla bilgi verip onu korkutmadan daha kolay anlayabileceği yüzeysel bilgiler verilmelidir. Dışarıda bizi hasta edebilecek bir virüs olduğu ve gerekli tedbirleri aldığımızda (el yıkamak, sosyal mesafe, evde kalma..) bu virüsten korunabileceğimiz anlatılmalıdır.

Okulların tatil olmasının ve zamanımızı evde geçiriyor olmamamızın, bu virüsten korumak için olduğu aktarılmalıdır. Bu virüse yakalan insanların olduğu ancak büyük bir kısmının tedavi edilebildiği söylenebilir. Virüs kaynaklı ölüm sayısı çocuğa aktarılmamalıdır.

Çocuklar bu dönemde basın ve sosyal medyanın etkilerinden de korunmaya çalışılmalıdır. Çocuğun medyadaki virüs haberlerine maruz kalması kaygısını arttıracaktır. Bu sebeple haber programlarından çocuklar olabildiğince uzak tutulmalıdır.

Çocuğun hislerini ifade etmesine izin verilmelidir. Çocuğun içinde bulunulan durumdaki düşünceleri ve duyguları hakkında konuşulmalıdır. Çocuk korkusunu ya da endişelerini ebeveynlerine aktarabilmelidir.

Çocuk virüsle ilgili soru sormuşsa, onun duyduğu şeyi anlatmasına izin verilmelidir ve bildiklerinin içindeki yanlışlar düzeltilmelidir. Çocuğa, onu paniğe sürüklemeyecek dürüst cevaplar verilmelidir.

Virüs hakkında çocukları bilgilendirmek amacıyla, uzmanlar tarafından hazırlanmış video ya da görsellerden yararlanılabilir. Bu çocuğun daha somut kavramasına yardımcı olabilir.

Bu süreç, aile üyelerinin birlikte olmasını sağlayan bir fırsat olarak değerlendirilip, hep birlikte oyun ve sohbet ortamı oluşturularak aşılabilir.

Olumsuz duygu ve düşüncelerimizi paylaşırken çevremizde çocuklarımızın bizim tüm davranışlarımızı dikkatle izlediğini örnek aldığını unutmamalıyız..

Sağlıklı günler dileriz..