ÇANKIRI TÜRK SAĞLIK SEN BASIN AÇIKLAMASI

Türk Sağlık Sen Çankırı Temsilcisi Serhat Gökçe’nin basın açıklamasıdır.

Değerli Basın Mensupları, çok kıymetli Sağlık Çalışanı arkadaşlarım  ve Çankırılı Hemşehrilerim. Çankırı’da Sağlık Sektörü son Zamanlarda Yerel Basının ve Çankırı’mızın  birinci gündemi Çankırı Devlet Hastanesinde yaşanan olumsuzluklardır. Kamuoyu tarafından kahvehanelerde, dost meclislerinde sohbet konusu  olmuştur. Hal böyle iken Türk Sağlık Sen olarak yaşanan bu olumsuzluklara sessiz kalmamız kenardan köşeden seyretmemiz bizden beklenemez .Sağlık sektöründe hizmet veren bir STK olarak ve kamu çalışanının haklı mücadelesinde yol başçı olan Türk Sağlık Sen elbette bu olumsuzluklara sessiz kalamaz hakkı tutup kaldırır, doğru olanı eğmeden bükmeden haykırmaktan geri de durmaz.

Yerel basında son aylarda gündeme gelen ‘’Çankırı Devlet Hastanesi’nde Yolsuzluk İddiası ‘’ başlıklı yazı ve sonrasında peşi sıra gelen haberleri yakından takip etmekteyiz. Bilindiği üzere 2012 yılında kurulan İç ve Dış Hasta nakil birimi 2014 yılında ayrılmış Dış Nakil olan birim B1 İstasyonları birinci, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurum ve kuruluşları ile entegre olarak kesintisiz ambulans ve acil servis hizmeti veren bir 112 acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’na dönüştürülmüş, Çankırı Devlet Hastanesi’nin hizmet noktasında yetersiz kaldığı Acil hastaları, daha donanımlı diğer illerdeki büyük hastanelere sevkini sağlayan bir acil sağlık hizmetleri istasyonudur.

Eve Nakil Birimi ise, Çankırı Devlet Hastanesi’ne gelen ve tedavisi biten acil servis ya da hastane servisinde yatıp tedavisi biten, halk deyimi ile taburcu olan yürümekte ya da eve ulaşımında zorluk yaşayan hastaların evlerine naklini sağlayan bir birimdir. Evde sağlık biriminde ya da diyalizde hasta taşıyan araç ve çalışanların hiçbir farkı yoktur.

Bu bilgi notunu belirttikten sonra; geçtiğimiz günlerde malum Sendika Başkanı’nın, bir eksik olan yönetimini yanına alarak sosyal medyada sözlü yerel basında  yazılı basın açıklaması yapmış ve Çankırı Devlet Hastanesi’nde yapıldığı iddia edilen ve soruşturma neticesinde hırsızlık ve yolsuzluk yapıldığı kanaatine varılan,  idari ceza alan  ve adli yargı sürecinin başlatılması yönünde karar verilen soruşturma dosyası hakkında yalan yanlış beyanlarını  üzülerek izledik.

    İnsanlık onuruna yakışmayan yalanların  bir STK başkanının ağzından dökülmesi,  ülkemizde toplumun geldiği nokta açısından vahim bir o kadar da düşünülmesi gereken olgudur .Şunu açıklıkla belirteyim ki 2018 de öyle yönetmelik değişikliği falan olmamıştır. Olan değişiklik; hastanede 2014 de  B1 olan acil sağlık hizmetleri  istasyonunun,   A1 istasyonuna  dönüştürülmüş olmasıdır. Sapla samanı karıştırmamak lazım şeffaf olmak gerekli.

Malum Sendika bu çıkan haberlerin birebir muhatabı değildir, ancak Hastane İdarecileri’nin malum sendika yönetiminde olmaları, soruşturmada ismi geçen ve haksız nöbet parası aldığı, hasta formlarında tahribat yaptığı, resmi evrakı kurum dışına çıkaran şahsın yönetici sıfatında olması, malum sendikanın isminin geçmesine sebeptir . Şer odağı arıyorsa kendi içine dönüp bakmasında yarar vardır. Hastane idarecisi, yönetici olmasa malum sendikanın ismi de geçmeyecek, birinci dereceden fail olmayacaktır. Yıllardır Sendika Yöneticileri’nin idari kadroları işgal etmeleri ve bu koltuklarda sendikacılık yapmaları ve idari görevlerinden doğan gücü de kendinden olmayanlara nasıl acımasızca kullandıkları tüm sağlık çalışanlarının malumudur. Bizler Türk Sağlık Sen ailesi olarak nerede bir haksızlık nerede bir zulüm var ise  sağlık çalışanının yanında saf tutarız .

Eğer sağlık çalışanları da devletimizin kurumlarına zarar veriyor, talan ediyor, göz göre göre  soyup soğana çeviriyorsa, hiç kimse kusura bakmasın devletimizin yanında yer alır ve terimizin son damlasına kadar mücadeleden geri durmayız. Sendikacılık kurumlara müdür tayin etme, başhekim belirleme makamı değildir. Türk Sağlık Sen olarak bizim idarecilerden beklentimiz, devletin verdiği görevi hakkıyla yapması ve personel görevlendirmelerde liyakati esas alması, sendikal tercihlerinden dolayı personelini ötekileştirilmemesi, haksız ve hukuksuz uygulamalara sırf bizden değil diye tevessül etmemesidir. Bu kriterlere haiz her idareci ile çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı belirtmek isterim ve bütün idari kadrolarda olan arkadaşlarımızdan bunu beklemekteyim. Bu beklentilerimizi karşılamayan idarecilerin hem bu dünyada hem ahirette ellerimiz iki yakalarında olacaktır  BİZ HAKKI TUTUP KALDIRAN BİR SENDİKAYIZ

Malum sen Başkanı Erdemliler olduğundan bahsetmiş sormak istiyorum .

1-Erdemli olmak ; adları yolsuzluk la anılan hasta mahremiyetini ihlal eden,  resmi evrakta sahtecilikle anılanlarla omuz omuza olmak mıdır, yoksa temize çıkana kadar görevden ve sendika yönetiminden el çektirilmesini istemek midir

2- Erdemli olmak ; İl Sağlık Müdürlüğü Kamu Hastaneleri Başkanlığı’nın incelemesi sonucu son verilen haksız uygulamayı devlet hastanesi yöneticilerinin yani malum sen yöneticilerinin kaldırdığını milletin gözünün içine baka baka yalan beyan da bulunmak mıdır?

3- Erdemli olmak; Sendika Şube Başkanı olarak bir kurumda idareci sıfatıyla bulunmak mıdır ya da maaş mutemetliğine, insan kaynaklarında çalışıp yeni gelen memura sendika kağıdı deyip herşeyden bir haber yeni göreve başlamış memur arkadaşıma  hiçbir açıklama yapmayıp kurum evraklarının arasında sendika üyelik formunu imzalatmak mıdır?

4-Erdemli olmak ; gittiğiniz kurumlarda çalışanlara sağlıkta güçlü olan biziz, etkili olan biziz, tayin işin olduğunda  bana geleceksin  ben yapacağım senin tayinini,  bize gelmezsen  işine engel olurum demek midir?

5- Erdemli olmak; ilçe ziyaretlerinde kurum müdürlerinin birini sağına birini soluna alıp, kurum içinde personel gezerken idari baskıyı personele hissettirmek midir?

6-Erdemli bir sendika başkanı  tayin terfi işlerine mi bakar yoksa sağlık çalışanının huzur ve refahı için ekonomik yönden yaşanabilir bir iş hayatı ve sosyal yaşamını daha güzel olması için mi mücadele verir.

7-Erdemli olmak; bir önceki toplu sözleşmede 3 ‘e kapalı olup 3,5 ‘a kabak çiçeği gibi açılmak mıdır?

8- Erdemli olmak; Türkiye’deki hayat pahalılığından  ve enflasyondan bir haber olup  8+7 ile sözleşme masasına oturup  4+4   le kalkıp pısırık bir görüntü vermek midir.

9- Erdemli olmak; toplu görüşmelerde anlaşılan konuları tutanakla kayıt altına almaktan aciz olup, sonrasında  hakem heyetinin verdiği zamma şerh düşmeyip imza atmak ve arkasına çıkıp da kamu hakem heyetinden geçse de memurun vicdanından mahkum olmuştur diye serzenişte bulunmak mıdır?

Velhasıl erdemli olmak gücünü sağlık çalışanından aldığının bilincinde olup onun hakları için ter dökmektir mücadele etmektir.

Rahmetli Muhsin YAZICIOĞLU’nun sık sık kullandığı bir söz vardır “Firavun’un Karşısında Olmak Yetmez ! Musa’nın (a.s) Yanında Olmak Gerekir.”

Sözlerime son verirken sınır ötesinde Vatan için, Bayrak için, Dini Mübin İSLAM için ter döken, Kan döken Can veren Mehmetçiğimizi Rabbim muzaffer eylesin Barış Pınarı Harekatı tüm mazlumlara bir umut olsun. Saygılarımla…