Geçmişte Müslüman Türk milletinin hayatında sosyal, ekonomik ve kültürel bir kurum olarak büyük bir öneme sahip olan Ahilik, kâmil insan yetiştirme misyonuyla yola çıkmıştır. İmparatorluğumuzun kuruluş yıllarındaki ahilik kültürüyle, yani kardeşlik ruhuyla, geleceğin köprülerini kurmak zor ve zahmetli değildir. Ahilikte usta, kalfa, çırak olmak için kamil insan olma, edep ve erkanı bilme ve helal lokma önemliydi.
Kırşehir’e yerleşen ve Anadolu ahiliğinin piri sayılan Ahi Evran Osman Gazi’ye kuşak bağlamıştı. Gerçekten de peştamal kuşanma, Osmanlı İmparatorluğu’nun ve hükümdarlık geleneğinin rutin bir merasimiydi. Kuruluş asırlarında tarihi hizmetleri bulunan komutanların, paşaların, vezirlerin, alp ve erenlerin büyük bölümü Ahi Evran ile Şeyh Edebali’nin mensup olduğu dergâhtan ilham almıştı.
Birinci Murat’a peştamal bağlayan Ahi Musa demişti ki:
“Kuşağı beline doladık, ama işi aklına emanet ettik.”
Bizim de aklımızda Türkiye vardır, ahlakımız Türk milletinin ahlakıdır.
Ahi Evran'ın Anadolu'ya heyecanla, hevesle ve inançla yaydığı bu felsefe, bu inanç;
Erdemi, şefkati ve nezaketi esas alır. Üretkenliği, adaleti ve ahlakı öncüler. Kardeşliği ve birliği en temel değer kabul eder. Doğru olmak, dürüst kalmak, helal yoldan, en yakın mesafeden, en uygun mertebeden insana hizmetle dolup taşmaktır.Ticaretin belirli ahlaki ve dinî kurallar içinde yapılmasını gözeten ahi teşkilatı, zamanla Anadolu’da güçlü bir toplumsal yapı oluşmasını sağlamamış ve Türk-İslam kültürünün oluşmasına önemli katkılar sunmuştur.
Büyük Türk düşünürü Yusuf Has Hacib diyor ki:
“Dilini gözet, gönlünü gözet, az ve helal ye, boğazını gözet. Doğru ol, dürüst davran, iki dünyayı da kazanır doğru olan.”
Çankırı’da “eline, beline, diline sahip ol” Kırşehir’de “işine, aşına, eşine karşı dürüst ol” düsturuyla hayat bulan Ahilik Haftası'nı kutluyor, bu kadim değerlerin Türk gençliği tarafından da yaşatılmasını diliyoruz.
Döne DOĞUTEKİN Alemdağ MHP Kadın Kolları Başkanı