Çankırı'da doğanın milyonlarca yıllık sırları bir kez daha gün yüzüne çıktı. Çorakyerler Omurgalı Fosil Lokalitesi'nde sürdürülen kazı çalışmalarında, yalnızca 2 metrekarelik bir alanda fil, gergedan ve zürafalara ait 20'nin üzerinde fosil birlikte keşfedildi. Bilim dünyasında heyecan yaratan bu keşif, 9 milyon yıl önce Orta Anadolu'da yaşamış dev memelilerin izlerini gözler önüne seriyor.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayla Sevim Erol’un başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları, bu yıl 15 kişilik uzman bir ekip tarafından gerçekleştiriliyor. Bölge, yaklaşık 25 yıldır kazılıyor ve her yıl yepyeni fosil buluntularıyla bilimsel literatüre katkı sağlıyor.
Bu yılki en dikkat çekici bulgu ise, aynı jeolojik katmanda fil, gergedan ve zürafaya ait kemik kalıntılarının birlikte bulunması oldu. Bu durum, dönemin Çankırı’sında bu türlerin aynı ekosistemde bir arada yaşadığını ve olasılıkla ortak bir felaket sonucu birlikte fosilleştiklerini gösteriyor.
Kazı alanında bugüne kadar atların atalarına ait üç tür, fillerin atalarına ait iki tür, zürafaların atalarına ait dört tür, kılıç dişli kedigiller, su samurları, oklu kirpiler, ayılar, domuzgiller, gergedangiller gibi tam 43 farklı türe ait 4 bin 300'ün üzerinde numaralanmış fosil ortaya çıkarıldı. Ayrıca pek çok küçük kemik parçası da uzmanlarca incelenmeye devam ediyor.
Prof. Dr. Sevim Erol, bu olağanüstü zenginliğin Türkiye'nin fosil açısından ne denli önemli bir potansiyele sahip olduğunu gösterdiğini belirterek, “Çorakyerler, yalnızca Çankırı'nın değil, tüm Anadolu’nun paleontolojik hafızasıdır,” dedi.
Bölgenin ileride bir Açık Hava Müzesine dönüştürülerek halkın ziyaretine açılabilmesi için Prof.Dr.Ayla Sevim Erol tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bir proje sunuldu. Projenin onaylanarak Açık Hava Müzesi'nin yapımına başlanması için Bakanlıktan haber bekleniyor. Bilimsel değeri kadar turistik cazibesi de büyük olan bu keşif, hem geçmişi aydınlatıyor hem de geleceğe ışık tutuyor.