Bahri Başyayla arşivinden…
Tenezzül (Eğlence) Treni, 1933-1945 yılları arasında, Ankara-Çankırı arasında Cumartesi ve Pazar günleri çalışan özel bir trendir. O yıllarda Ankara’da yaşayan ve hali vakti yerinde olan seçkin kişiler, Cumartesi-Pazar hafta tatillerini Çankırı’da geçirmek için adeta yarış yaparlarmış. Çankırı’da Tatlıçay ve Karaköprü etrafında eğlence yerleri, piknik yerleri, sazlı sözlü yerler dolup taşarmış.
Trenden inen Ankara’lı yaklaşık 500 kişi bahçelerde yetişen Çankırı’nın Karaköprü hıyarı (Boyu 30-40 cm olur), domates, fasulye, elma, erik gibi sebze ve meyveleri alarak Çankırı halkına da büyük paralar bırakırlarmış. O dönemde Çankırı’da lokantalarda kız garsonlar çalışır, Avara Tepesi’ndeki Aynalı Kahve’de 5 kadın sazıyla sözüyle akşam ezanından yatsı ezanına kadar fasıl geçerlermiş.
O dönemlerde her mahallenin ayrı bir kahvesi olup, kimse birbirinin kahvesine gitmezmiş. Bu kahvelerin ortasına bir masada 2 kişi konuşurken suyun şırıltılı sesinden diğer masadakiler duymasın diye havuz yaparlarmış. İnsanlar 1 hırka 1 lokma felsefesiyle yaşadıklarından gününü gün etmektelermiş. (İnsanlar yaşamak için yaşıyorlardı. Şimdi ise yaşatmak için yaşıyorlar.)
O yıllarda Çankırı nüfusu 11 bin civarında idi. Nüfusun % 70’inin bahçesi vardı ve insanlar yazın bahçeye, kışın şehre gelirlerdi. Çankırı’da 5 sürü sığır çıkardı. İnsanlar süt, yoğurt, yağ, peynir, sucuk ve pastırmasını kendileri yapardı.
